AKP'nin 'Yeni Türkiyesi’nde sosyal devlet anlayışı
AKP, 1923 felsefesinin ürünü olan cumhuriyetin tasfiyesinde önemli rol oynadığı bu süreçte, emperyalist politikalara bağımlılığı da artıran yeni bir elbiseyi Türkiye’ye giydirmeye çalışıyor.
Bunun sonucunda, toplum sosyolojik ve ekonomik açıdan yeni dengelerin üzerine oturtulmaya çalışılıyor. Sosyolojik açıdan ‘biat eden’ ve ‘sorgusuz sualsiz teslim olan’ insan modeli yaratıyor. Ekonomik açıdan ise yarattığı modeli yoksullaştırıyor.
Bunu nereden mi çıkardım ?
Teslim olan insan modeline en önemli gösterge, her türlü olumsuzluğa rağmen, sandıktaki siyasal tercihin AKP ağırlıklı olmasıdır. Yoksullaşma meselesinin en önemli verileri de, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları aracılığıyla Kocaeli genelinde yapılan yardımlardır.
İşte, AKP’nin ‘Yeni Türkiye’ anlayışı bu iki yeni paradigma üzerine kuruluyor.
Biat etmenin yarattığı sonuçları hep birlikte görüyoruz. Bu nedenle, görünür bir değerlendirme üzerinden muhalefet yapmanın gerçekliği yok. Herkes, gördüğü olay için önlem alabilir. Ama, görünmeyen bir şeyi görünür kılmak da, bu dönemin daha iyi anlaşılması açısından çok önemli.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 30 Mart yerel seçimleri dönemini de kapsayan 8 ayda, bu kentte yaşayan 12 bin 532 kişiye 151 milyon 519 bin lira nakit yardımı yaptı.
Ne var bunda diyenleriniz çıkabilir. Ama, bilmelisiniz ki, bu rakam, bir önceki yıl yapılan yardımın neredeyse 5 katı tutarında.
Vakıf, gittikçe yoksullaşan kent halkına sağlık, özürlü, eğitim, aile, özel amaçlı ve diğer başlıklarında ayni ve nakdi olarak yapıyor. Bu kapsamda, 2013 yılında 134 bin 690 vatandaşa toplam 50 milyon 703 bin 82 lira ayni ve nakdi yardım yapıldı. 10 bin 122 vatandaşa ise 4 milyon 100 bin 399 lira şartlı nakit transferi gerçekleştirildi.
2014’ün Ocak-Ağustos arası ise 50 bin 413 kişiye toplam 164 milyon 494 bin lira ayni ve nakdi yardım yapıldı. Bu sürede yapılan yardımlarda 6 bin 38 vatandaşa da 2 milyon 98 lira değerinde şartlı nakit transferi gerçekleştirildi.
Bu ayni ve nakdi yardımlara kalem kalem bakıldığında, şaşırtıcı olan artışın nakdi yardımlarda olduğu görülecektir.
2013 yılında 28 bin 383 kişiye 31 milyon 715 bin lira nakit yardımı yapılmış. 30 Mart yerel seçimlerinin de gerçekleştirildiği 2014 yılının ilk 8 ayında ise sadece 12 bin 532 kişiye 151 milyon 519 bin 869 lira nakit yardımında bulunulmuş.
Yani, seçim olmayan bir önceki yıla oranla 5 kat fazla nakit para dağıtılmış.
Bu bir seçim yatırımıdır, daha ne olsun ?
AKP’nin Yeni Türkiyesi’ndeki sosyal devlet anlayışı, seçim yatırımı olarak yapılıyor. Yaşamını bu yardımlara endeksli olarak sürdürenlerin beklentilerine karşılık veren bu politika, sandıkta rahatlıkla oy avcılığına dönüşebiliyor.
Giderek yoksullaşan halk, bu tablo içinde, kent ve ülke kaynaklarının gasp edilmesi sonucu yaratılan fondan kendisine aktarılan parayı ‘yardım’ olarak algılayıp, yardımı yapana bir kat daha fazlasıyla biat edebiliyor.
İşte sosyal devlet, işte halk…
Sosyal olmasına sosyal, ama aslında sosyal devlet değil…
Devlet olmasına devlet, ama aslında yine sosyal devlet değil…
Tavuğun mu yumurtadan yoksa yumurtanın mı tavuktan çıktığı tartışılmaya devam edilirken, devletin niteliği konusunda bu kadar karmaşık bir durumu açığa çıkarmak pek olası görünmüyor.
Ne dersiniz ?