Bir hafta önce yaşananları şöyle bir özetlemek lazım;

Fırtınalı bir havada gemidesiniz, kayalıkların yoğun olduğu bölgeden çıkıp güvenli bir liman bulmaya çalışıyorsunuz.

Bir kaç noktada geminiz alabora tehlikesi atlattı.

Güvertelere su sızmaya başladı.

Bu tehlikeyi atlatmaya çalıştığınız anda gemi kaptanı rahatsızlandı.

Bu durum yetmezmiş gibi makina dairesinde yangın çıktığı haberi geliyor.

Tüm aksilikler üst üstte oluyor.

Yoğun girişimler sonucu tehlike bertaraf ediliyor.

Şimdi büyük çoğunluk haklı bir sevinç içindeyken şunu unutmamak lazım.

Tekne hala su almaktadır...!

Batmaması için onarıma ihtiyaç vardır.

Evet büyük bir tehlike atlatttık.

Gözü dönmüş bir güç hepimizi kaosa sürükledi.

Böyle bir felaketin ardından bu topraklarda uzun yıllar yaşanacak olanları düşünmek bile istemiyorum.

İşin umut verici tarafı tehlike toplumsal mutabakatla atlatılmış olmasıdır.

Başka konularda farklı düşünen insanlar darbe karşıtlığında birleştiler.

Derinden bölünmüş olan toplum uzun zamandır bayramlar hariç böylesine buluşma yaşamamıştı.

Çünkü, halk darbe istemiyor.

Bunun çok sayıda nedeni olabilir.

Böyle buluşmayı istismar etmek kimseye yarar sağlamaz.

Günün birinde yaşanmış, Nasrettin Hoca’nın evinin yanma hikayesi zamanla gerçek olur!

O zaman da kimse anlatılanlara     inanmaz...!

Öyle ise yapılacak tek şey demokrasiyi, özgürlükleri taçlandırarak zenginleştirmektir.

Bugünleri fırsat bilen bazı yöneticiler cadı avcılığına soyunmasın.

Bugüne kadar birlikte çalıştıkları insanları günah keçisi yapmasın.

Gün gelir, aynı durum onların da başına gelir...!

Olağanüstü hal toplumda yeni kırılmalara zemin hazırlar.

Keyfi uygulamalar sonucu pek çok insanın canını yakar.

Özgürlükçü düşüncelere sınırlamalar getirilme ihtimali hiç de uzak değil.

Bunu nereden anlıyorum, bazı kendinden emin bölgesel dernekler hiç olmadığından fazla ırkçı söylemler arkasında gizleniyor olmasıdır.

Onca sıkıntıyı yaşamış bir insan olarak ohal istemiyorum!

Ülkemin olağan koşullar içerisinde yönetilmesinden yanayım....!

Not/ Yarın Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul Taksim’deki Cumhuriyet, Demokrasi, Özgürlük mitingine özgürlük talebi olan tüm yurttaşların katılımı demokrasiyi ve özgürlükleri sahip çıktığımızın simgesi olacaktır.