Fatoş Özut Kırtay

Fatoş Özut Kırtay

DABBE

DABBE

 

On beş Temmuz gecesi Türkiye büyük bir bela atlattı.

Bu belanın adına darbe demiyorum ben.
Darbe asker tarafından yapılan , hükümet yönetimine el koyma eylemidir.
Bu kadar az sayıda askerle, mühimmat ve teçhizatla, bölgesel olarak yapılmaz.
Darbe olsaydı ruhumuz duymazdı.
Ayrıca TSK sivil halkın canına kastedecek eylemlerde bulunup da, öyle
meclisin üzerine helikopterle ateş açmaz.
Tankları vatandaşın üzerine sürmez.
Darbeyi televizyondan duyurup,bütün yayınları keserlerdi.
Sıkıyönetim ilan edilir ve burnumuzu bile dışarı çıkaramazdık.
Darbe değil de kalkışma olarak yorumluyorum.
Bu kalkışma kimin planı?
Nasıl organize edildi?
Kim var bunların arkasında?
Buna dair bir birçok senaryo,kurgu,söylem sosyal medyada dilden dile dolaşmakta.
Basbayağı darbe , bunun aksini iddia edenler vatan hainidir diye ayrıştırıcı
söylemleri de kınıyorum.
Cuma gecesi yaşanan trajedinin kaynağının, yurt dışı destekli, kaynaklı ve hareketli
bir durum olduğunu işaret ediyor yaşananlar.
Hatta gün ışığı gibi apaçık ortada.
Fransa'da yaşanan olayın ertesi akşamı, ülkemizde bu trajedinin yaşanması tesadüf olamaz.
Burada küresel bir takım güç odaklarının devrede olduğu aşikâr...
CIA'in bu duruma kesinlikle kaynak katkısı var önce.
Seksen sonrası ciddi bir stratejik plan yapılmış ve paralel yapı devletin içine sinsice
konuşlandırılmış.
Günümüze dek bir örümcek ağı misali devletin her kademesini sarmış.
Neyse ki bu büyük bela geri püskürtüldü.
Milletimizin iradesiyle planları suya düşürüldü.
Elim saldırı sonucu iki yüzün üzerinde şehit verildi.
Yaralanan yüzlerce polis, vatandaş ve asker var.
O günden bu yana yapılan operasyonlarla, bu hain planın maşaları birer birer
yakalanıyor.
Sızıntı o kadar yayılmış ve çoğalmış ki gözaltına alma ve tutuklamaların ardı arkası kesilmiyor.
Çorap söküğü gibi sökün ediyor.
Bu kadar büyük olduğu beklenmiyor olmalı ki olağanüstü hal ilan edildi.
Ancak kontrol altına alındı rehavetine kapılmamak gerek.
Bu kalkışma, yapılması planlanan gerçek saldırının fragmanı da olabilir.
Halkın tepkisinin ölçülerek, eksikliklerin saptanması ihtimalinin göz önünde bulundurulması
gerekiyor.
Sokaklara çıkarak doğru mu yapıyoruz?
Evet ama bu birlikteliği sergilerken çok dikkatli ve özenli davranmalıyız.
Provokasyonlara asla müsade edilmemeli.
Bu şekilde yapılacak davranışlar ayrıştırma amacına hizmet eder.
Sosyal medyada ciddi bir bilgi kirliliği mevcut.
Her duyulana ve okunana inanmak millet birliğine zarar verir.
Bu vatan topraklarında yaşayan herkes kardeştir.
Ülkemizi hain planlarla bölmek isteyenlerin inadına , İstiklâl Marşı'mızı haykıralım
milletçe el ele ve hep bir ağızdan.
Fakat zenginliklerimizin farkında olarak, bölünmeden...
Sen sağcısın, sen solcusun, sen Alevi, Kürtsün diyerek kutuplaşmadan.
Bir diğerini kendi gibi düşünmediği için suçlamadan...
Hele hele vatan haini demeye hakkımız olmadığını unutmadan...
Aynı topraklarda yaşıyoruz.
Saygılı ve hoşgörülü olmamız milli irademizi güçlendirir.
İşte o zaman Atatürk'ün dediği gibi;
"Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletin" olur.

 

Bu yazı toplam 1537 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatoş Özut Kırtay Arşivi

NESİL

18 Eylül 2024 Çarşamba 07:02