Zeytinlikleri de kurban ettiler (2)

Zeytinlikleri de kurban ettiler (2)

 

Manisa’nın Soma ilçesine bağlı Yırcalı köyündeki Termik Santrali yapımına kurban edilen zeytinlikler yüzünden yaşanan kavganın büyüyeceğinden söz edip, Çevre Mühendisleri Odası’nca (ÇMO) hazırlanan raporun satır aralarındaki gerçekliklere işaret etmeye başlamıştım.

Devam ediyorum…

- Modelleme çalışmasında 2004 verilerinin kullanılması ise büyük bir skandaldır. Bakanlığın değerlendirme sırasında bu konuları görmemesi düşündürücüdür.  Modelleme çalışmasında yapılan bu hatalar termik santralin çalışması ile birlikte en önemli etki olan hava kirliliğinin ön görülemediğini göstermektedir. Bakanlığın en çok sorgulaması gereken bu konunun ÇED raporunda büyük hatalarla geçiştirilmesi çok ama çok büyük bir yanlıştır. Direk olarak halk sağlığı ile oynanmaktadır.

- Çevresel fayda maliyet analizinde elden çıkarılacak zeytinlikler ve tarım ürünlerinden bahsedilmemektedir.

Sadece birkaç örnekte bile ÇED raporunun gerçekleri yansıtmadığı görülebilmektedir. Öte yandan, çevresel etki ve sosyal etki değerlendirmeyle ilgili hususlar raporda yeterince bilimsel olarak yer almamaktadır. Halk sağlığı ile, yaşam hakkı ile oynanmaktadır. Tarım arazilerinin yok edilmesi süreci hızlandırılmaktadır.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bir yandan kamu spotu ile tarım arazilerine inşaat yapmayın derken, kendisi bu katliama sessiz kalmaktadır.

Her konuda yorum yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı neden kendi alanları ile ilgili bu konuda yorum yapmaktan kaçınmaktadır?

Peki, ne yapılmalıdır ?

ÇMO raporunda, bu konuya ilişkin öneriler de şu biçimiyle yer alıyor…

-ÇED raporundaki hatalar, yanlış ve eksik bilgiler nedeniyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED olumlu kararını iptal etmeli ve Çevre Kanunu Madde 15’ e göre faaliyet süresiz durdurulmalıdır.

-Yine Çevre Kanunu 20/e maddesine göre her bir uygunsuzluk için para cezası acilen uygulanmalıdır. Madde 26’ya göre ise yanlış bilgi veren kişiler hakkında mahkemelerce işlem yapılmalıdır.

ÇMO, ‘’usulsüzlük’’ olarak iddia ettiği bu uygulamaları yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunacak, ÇED raporunun olumlu kararının iptali için de dava açacak.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu konuda görevini yerine getirmeli ve çok net olan bu usulsüzlüklere dur demeli. Aksi halde, kanun ve yönetmelikleri çiğneme başlığı altında toplumda oluşmaya başlayan ‘’bakanlık-şirket işbirliği’’ kanısı daha da güçlenebilecektir.

Bakanlık, bu konuda topu taca atamaz. Çünkü, tek sorumlu ve harekete geçmesi gereken mekanizmadır.

Bu rapor sonrasında, Çevre ve Şehircilik Bakanı ile hükümetin harekete geçmemesi, çevre konusundaki hassasiyetler ve hukuk konusunda samimiyetlerini net bir şekilde ortaya koyacaktır.

Bugün, bu ÇED raporu üzerinden tespit edilen sorunlara yönelik işlem yapılmaz ise, yarın birçok bölgede daha vahim çevre sorunları ve zorbalıklarla karşılaşılması kaçınılmazdır.

Görünenler için harekete geçmekte gecikilmezse, görünmeyenleri ortaya çıkarmak, usulsüzlüklere ve halkın geleceğini karartmak isteyenlere dur demek mümkündür.

 

Yarın, çok geç olacaktır…

Bu yazı toplam 197 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi