Zararlarımız;

Zararlarımız;

 
Yaşama ilişkin onlarca kaygıyı gidermek için çok çabalarız ve bu çabaların zararla sonuçlanmamasını isteriz. Ama, öyle koşullar vardır ki, zararla kapanan sürece bile razı oluruz. Ama, bunun boyutunun az olmasına seviniriz.
Bunları neden yazdığıma gelince...
Yakın geçmişte Eşme ve Acısu köylerinde ciddi bir sel baskını yaşandı. Çiftçiler, önemli oranda zarar gördü. Şimdi, o yaraların sarılma zamanı. Ama, takdir edersiniz ki, o yaraların sarılması önemli orandan maddi kaynağa bağlı. İşte, o da çiftçi yurttaşta yok.
Bunun farkında olan AKP iktidarı, kentimiz milletvekili olan Bakan Fikri Işık eliyle devreye girerek, bu durumdaki çiftçilere 4'er bin liralık devlet yardımı dağıtılacağını duyurdu.
Evet, bu destek önemli, ama yeterli mi onu bilemiyorum. Çünkü, bazılarının gerçekten çok yüksek maliyetlere denk düşen zararlar gördüğünü biliyorum. Bu nedenle, başka destekleyici formüller geliştirilmesi gereği olduğunu düşünüyorum.
Hal böyleyken, bu 4'er bin liralık yardım da hiç yoktan iyidir, çiftçiye göreceli de olsa nefes aldırır.
Şu ana kadar 103 aileye yardım yapılmış. Sayı doğal olarak artacak, artmalı da. O çiftçi aileleri yeniden ayağa kalkıp üretime dönebilmeli. Kendi kendine yetecek besleyici kaynaklarını yeniden faal duruma getirebilmeli.
Eğer bunu sağlayamazsak, yeni yoksul aileler türeyecek ve hepimizin yüreği daha fazla dağlanacak.
Ancak, bu yardım miktarları ve yöntemlerinin olabildiğince rahatlatıcı olması kaçınılmazdır. Yani, gerçekten ayağa kaldırıcı olmalıdır.
Zararlarımızı azaltmak önemlidir, ama nasıl azaltıldığı daha da önemlidir.
Bu ülke halkı AKP'den kurtulma iradesini ve zararlarını azaltma kararlılığını 7 Haziran'da gösterdi. 
Şimdi, tıpkı sel mağduru çiftçilere sağlanan desteği de kapsayacak biçimde, süreçten daha az zararlı nasıl çıkılacağının netleştirilmesi zamanıdır.
Koalisyon çalışmalarının önemi de buradadır.
Kimin kiminle koalisyon yapacağı ya da yapmayacağı, o siyasi partilerin kadrolarının değerlendirmelerine bağlıdır. Ancak, bir gerçeklik vardır ki, kim kiminle koalisyon kurarsa kursun, süreç bir istikrarsızlığa ve kaosa işaret ediyor. Dışarıdan destekli, azınlık hükümeti de olsa durum budur.
O nedenle, toplumsal bir biçimde zararlarımızı azaltmanın yollarını daha iyi bulmalıyız. Belki de, şimdiden yeni bir seçime hazırlıklı olup bu kez doğru sonuçlar alacak adımları atmalıyız.
geleceğimiz, buna bağlı...
Kazanırken, kazanmaya yakınken yeniden kaybetmeyelim...
Zararlarımızı azaltmaya başlamışken tablo yeniden tersine dönmesin...

Bu yazı toplam 183 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi