Yeni bir dalga mı ?

Yeni bir dalga mı ?

 

 

İşçi sınıfı, belirli dönemlerde taleplerini dile getirmek için önce seslenir, seninin duyulmadığını görünce ayaklanır, direnişler başlar, ardından da grevler.

Ülkedeki çalışma hayatı takvimini iyi irdelersek, bu hareketlenme ve giderek de ayaklanmaya dönüşen sınıf hareketinin yarattığı kazanımlar ve oluşan kayıplar, her açıdan değerlidir.

Son olarak, bu sert esintiyi metal ve otomotiv sektöründe yaşadık.

Yaşadık bitti diyenler oldu,

Bu daha başlangıç diyenler oldu…

Ben, ikinciyi söyleyenlerdendim. Yanılmadığımızı da kısa süre sonra görmeye başladık.

Bartın ilimizin Amasra ilçesinde faaliyette bulunan HEMA Endüstri A.Ş'ye ait maden ocaklarında çalışan madenciler, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) ile işveren arasında toplusözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca greve çıktı.

Taleplerinin meşru olduğunu belirten GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, grev öncesi şöyle diyordu:

"Taleplerimiz gayet makuldür. Grev kararı işverenle ilişkilerin kopartılması anlamına gelmez. Yine karşılıklı diyalog içerisinde görüşmeleri sürdürmeye hazırız."

Bu arada, Liman-İş Sendikası da, 3 Eylül itibarıyla TCDD'ye bağlı 16 nolu işkolunda örgütlü olduğu Haydarpaşa ve İzmir Limanları ile Vangölü Feribot Müdürlüğü’ndeki işçilerle greve çıkacağını bildiriyordu.

Türkiye Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile Liman-İş, 2 Nisan'da masaya oturmuş ancak 60 günlük yasal sürede anlaşma sağlayamamıştı.

Liman-İş Sendikası, gelinen noktayı anlatan açıklamasında şöyle diyordu:

"Uyuşmazlık tutanağının 6 Temmuz'da tarafımıza tevdi edilmesi üzerine 3 Eylül'den itibaren uygulanmak üzere grev kararı aldık. Tüm sorumluluklarını yerine getirmekten geri durmayan Liman-İş, grev kararını da üye çıkarları doğrultusunda uygulamaktan geri durmayacaktır. Sermaye karşısında üyelerimizin haklarını savunmak için her türlü mücadele yoluna başvurmaktan asla geri durmayacağız."

Bu iki işkolunda gelinen nokta, sendikaların kararlılık açıklamaları, sınıfın çıkarlarını korumak adına yeni bir direnç dalgası mıydı ?

Eğer öyleyse, bu dalga yeni bir heyecan yaratacaktı !..

Peki ne oldu ?

Hattat Holding kuruluşu HEMA A.Ş’nin Bartın Amasra ve Zonguldak Ereğli Kandilli kömür işletmelerinde çalışan GMİS üyesi 500 işçisi, grevde 5. günü geride bıraktı.

GMİS Genel Başkanı İsa Mutlu “Biz haklı taleplerimiz için greve çıktık. Biz çok şey istemiyoruz. İşverenden yasal haklarımızı istiyoruz.” Derken,

Hattat Holding Enerji Madenciliğin Genel Müdür Yardımcısı Selim Şenkal da, işçinin yasal hakkı olan 2 asgari ücret tutarında ücret ödenmesinin sözleşmeye geçirilmesi taleplerinin kabul edilemez olduğunu savunuyor.

Temel anlaşmazlık noktası burası…

Aşılır mı, aşılmaz mı bilemiyorum. Ama, o yeni dalga duygusunun etki yaratacağına ve işçi sınıfının bu süreçten kazanımla çıkacağına inancım tam.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ile Liman-İş sendikası arasındaki 26. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri de, sendikanın grev kararını uygulamaya koyduğu 3 Eylül günü 4 saat sonra kazanımlarla sona erdirildi.

Liman-İş Sendikası, taleplerinin yüzde 90’ının kabul edildiğini belirterek grevi sona erdirdiklerini sosyal medya aracılığıyla duyurdu. Duyuru şöyle:

“Zamlara ek olarak limanlarda çalışan mekanik vasıta operatörlerinin ücretlerine yüzde 10, Vangölü Feribot İşletmesi’nde çalışan üyelerimizin ücretlerine ortalama yüzde 12 artış alınmıştır. 1993 öncesi ve sonrası işe girenler arasındaki ücret farklılığını gidermek adına protokol yapılacaktır. İş kazalardaki maddi hasar bedellerinin işçilere ödetilmesi ile ilgili düzenleme yapılmasına karar verilmiştir. Sosyal izinler 3 gün arttırılmış ve aşçıbaşı tazminatı TİS’e eklenmiştir.”

Yeni bir dalganın korkusu bile yetti galiba, ne dersiniz ?

 

 

 

Bu yazı toplam 193 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi