Fatoş Özut Kırtay

Fatoş Özut Kırtay

YAZ

YAZ

Bu sene haziran ayı bir geldi, pir geldi hatta geçti bile.
Yaz ayları göz açıp kapayıncaya dek bitiyor.
Güzel olan her şey gibi...
Haziran bu yıl hızlı idi...
2023-2024 Eğitim Öğretim yılının bitişi ve Kurban Bayramı eş zamanda kesişti.
Eğrisiyle doğrusuyla...
Milyonlarca öğrenci LGS ve üniversite sınavlarına girdi.
Büyük beklentiler ile.
Umarım gelecekleri gönüllerince olur!
Hikâyeye göre bir kral, sabah gezintisi sırasında bir dilenciye rastlar.
"Dile benden ne dilersen" diye soran krala dilenci gülerek, "sanki benim her dileğimi gerçekleştirebilecekmiş gibi soruyorsunuz" der.
Kral bu cevaba şaşırır ve sohbet ilerler.
"Pek tabii her dediğini yerine getirebilirim. Sen söyle bakalım, ne istiyorsun?"
"Söz vermeden önce iki kez düşünün kralım" der.
Dilenci sıradan bir dilenci değildir.
Kral ısrar eder. "Ne istersen iste sana verebilirim.
Ben güçlü bir kralım.
Yerine getiremeyeceğim hiçbir dileğin olamaz" der.
Bunun üzerine dilenci, elindeki kâseyi krala uzatır ve "bu kâseyi herhangi bir şeyle doldurabilir misiniz?" diye sorar.
Kral bir kahkaha atar ve vezirine kâseyi altınla doldurmasını emreder.
Kâse dolup taşmakta ama sonrasında hemen boşalmaktadır.
Altınlar, buhar olup uçmaktadır sanki. Kralın onuru kırılır.
Bir dilencinin kâsesini dolduramadığı ülkede kulaktan kulağa yayılır.
Giderek pırlantalar, elmaslar, yakutlar akıtılır kâseye.
Ne var ki kâsenin dibi yoktur sanki.
Dolup taşmasına rağmen kâse sürekli olarak boş kalmaktadır.
Kral yenik düşmüştür.
Dilenciye yakarır: "Tamam, tamam sen kazandın". "Dileğini yerine getiremedim ama lütfen bana kâsenin neden yapılmış olduğunu söyle" der.
"Çok basit" diye yanıtlar dilenci. "İnsan dimağından yapılmıştır.
Yani insanın arzu ve isteklerinden.
Doymak bilmez oluşu bundandır.
Bu gerçeği bir kez kavrarsan yaşantın değişir.
İstek dediğin nedir ki!
İstek ulaşılana kadar, belli bir süre heyecan veren bir duygudur.
Örneğin bir iş istersin... Bir araba... Ev... Eş...
Bir başka şey!..
Tek tek her birini elde ettiğinde, her şey anlamını yitirir. Neden?
Çünkü beynin, aklın onları dışlar.
İş senin, araba da garajdadır ve artık istek uyandırmamaktadır.
Heyecan, onu elde ettiğinde sönüp gitmiştir.
Gene boşluğa düşer, yeni bir istek yaratmak zorunda kalırsın.
İstek doyumsuzluk uyandırır ve giderek bir ’dilenci’ olursun.
Bir istekten bir diğerine çırpınıp durursun.
Amacına ulaşır ulaşmaz bir yenisini yaratırsın.
İsteğin bu yönünü kavradığında yaşamının dönüm noktasındasın demektir.
Bu durum ancak seni mutlu edecek şeyleri dışarıda değil, kendi içinde aradığın zaman gerçekleşir.
Ve gerçek tatmine ve mutluluğa ancak o zaman erişirsin" der.
Gelelim hikâyenin verdiği derslere:
Kral bile olsanız bir dilenciden bile öğrenebileceğiniz çok önemli yaşam dersleri olabilir.
Gerçek mutluluk insanın içinde ve kendisinin elindedir.
Mutluluğu ve başarıyı yakalayamayanlar, hatayı başka yerde değil kendi içlerinde aramalıdır.
Bir şeyi elde etme hırsı değil, elde ettikten sonra da onu istemeye devam edebilme becerisi yaşamı anlamlı kılar.
Bir kralın dilenciye, bir dilencinin de krala dönüşmesi an meselesidir.
Hayat dilenmek için çok kısa, dilenci olmak içinse çok uzun...
Kim kral, kim dilenci?
Ya da bunların önemi nedir?
Her şey geçicidir paradoksunda yiten sorular...
Geçmiş bayramımız kutlu olsun.
11. köyden selamlar...

Bu yazı toplam 9776 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatoş Özut Kırtay Arşivi