Yasaklar (2)…

Yasaklar (2)…

 

Kentsel yaşamımıza dokunan ‘Yasak’ sözcüğünün son dönemlerde ne anlama geldiğini yaşadıklarımızla sınadığımız gerçeklikleri anımsatma başladım.

Diğer bazı başlıklarla sürdüreceğim.

Yasak gibi görünmeyebilir ama bir yürütmeyi durdurma kararı var ki, kentte çok tartışıldı ve halen de gündemdeki yerini koruyor.

Hukuk yoluyla ileride doğabilecek kayıpların önüne geçmek için alınan bir nevi yasaklama kararı bu. Konu Derince Limanı, yüksek yargı, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan imar planlarının ulaşım sistemleri ile ilgili hükümleri hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Çünkü, limanın işletme hakkını alan Safiport, yeni dolgu alanı yaratarak yer kazanmak istemiş, kent halkı ve bazı siyasiler buna tepki koymuştu. Olayı bir adımn öteye taşıyanlar, yani yargıya gidenler haklı çıktı ve Yürütmeyi durdurma kararı çıkmış oldu.

Çıkan karara rağmen, firma, projesine uygun yatırımdan vazgeçmeyeceğine yönelik açıklama yapıyor.

O açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Derince Limanı’nın genişletilmesi de dahil olmak üzere tarafımızca yapılması planlanan genişletme çalışmaları, yapılan ihale sonucunda; 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümlerinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na tanıdığı yetki, Rekabet Kurulu’nun işletme hakkının devredilmesi işlemine izin verilmesine ilişkin 07.08.2014 tarih ve 14-26/527-233 sayılı kararı ile vermiş olduğu onay ve Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun devre ilişkin 14.08.2014 tarih ve 2014/90 sayılı kararı uyarınca gerçekleştirilmektedir.

Danıştay 6. Dairesi’nde görülmekte olan 2015/11584 Esas Sayılı dava dosyasına şirketimiz taraf değildir. Sayın Mahkeme tarafından, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 20.12.2013 tarih ve 2013/210 sayılı kararı ile onanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yer alan ulaşım sistemi açısından şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygunluk bulunmadığından bahisle, imar planının “ulaşım sistemleri ile ilgili hükümleri yönünden yürütülmesinin durdurulmasına” karar verilmiş olup, gelinen aşamada Sayın Mahkeme tarafından verilen kararın şirketimizce yapılacak yatırımları engellemeyeceği  değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin karar metninde ve yukarıda da açıklanan nedenlerle; kararın nihai bir karar olmadığını, özellikle kararın şirketimizce imzalanan İşletme Hakkının Devrine İlişkin Sözleşme kapsamında yapılacak dolgu yatırımları da dahil olmak üzere gerçekleştirmekle yükümlü olduğumuz proje ve yatırımlara engel teşkil edecek bir karar olmadığını, yürütmenin durdurulmasına karar verilen bölümle ilgili olarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın gerekli çalışmayı yapmakta olduğunu ve Safi Port Derince Limanı’nın Devletimizce de hedeflenen ticari kapasiteye ulaştırılabilmesi için gereken yatırımlara devam edeceğimizi Sayın Kamuoyunun bilgisine sunarız."

Bu da, yasağın ya da ‘’yasal olarak dur demenin’’ kimi kişi ya da gruplara sökmediği bir durum.

Belki de, gelecekte, önemli bir toplamın yaşamsal çıkarlarına ters düşecek ama dedim ya bu adımın sahipleri yasak ya da ‘yapılan en azından şimdilik yasak değil’ hukuki yaklaşımını tanımıyor, dinlemiyor.

İstendiği kadar YASAK densin,

İstendiği kadar DUR BAKALIM densin.

‘Anayasa Mahkemesi kararına saygı duymama’ ve ’uymak zorunda olmama’ yaklaşımının tartışıldığı bir ülkede, o yol bir kere açılmış olur ve herkes oradan yürümenin yolunu arar ve bulur.

Ve, zaten bilinen gerçektir ki, YASAKLAR delinmek için vardır…

 

 

Bu yazı toplam 207 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi