YAP- BOZ
Futbolcu kalenin iki metre önünden topu 7 metre kalenin içine sokamıyorsa ya da uzaklaştıramıyorsa ‘ Biz daha ne yapabiliriz’ diyerek sorumluluktan kaçabiliriz. Transferleri ben mi yaptın? Her şey yoluna girmişken hoca değişikliğine ben mi karar verdim diyenlerin sayısı da bir hayli fazla olabilir.
Ben tribünde karşılık beklemeden desteğimi veriyorum. Gel diyorlar geliyor, git diyorlar gidiyorum. Yeri geldiğinde dışlanıyor, öteleniyorum. Daha ne yapabilirim diyenler de sonuna kadar haklı.
Bütün suçları bahanelere sığınarak bertaraf edebiliriz. Zerre kadar sorumluluk almayabiliriz. İşin en kolay ve mantıklı kaçış noktası burası.
Şampiyonluk için her şeyi yaptık. Hoca kimi istediyse aldık. Ligin en yüksek peşinat ödeyen takımı biziz, en fiyakalı otellerde kamp yapıyor olmamıza rağmen 3 yıldır bu iş neden olmuyor? Sorusunu sorumlular kendilerine sormalı, çözüm üretmeliler. Bu vicdani bir görev olmalıdır.
Yap bozlarla sürekli transfer yapmakla bu işlerin olmadığını ne zaman anlayacağız? Bu işin bir uyum, istikrar, doğru karakterlerden oluşan bir takımla olabileceğini bir kez daha gördük ancak bu düşünce ve yapıyla bunun değişeceğine dair bir umut yok.
Futbol günümüzde sadece sahada oynanan basit bir oyun değil. Psikolojik bir savaş artık. Taktiği, soyunma odası, tesislerdeki ilişkileri, arkadaşlık, takım içi denge, para dağıtımındaki eşitlik, adalet ve hakkaniyet, bunların hepsi sonuçlara direk yansıyabiliyor.
Rakiplerin her hafta puan kaybettiği grupta sorun Gebzespor’un kazanamaması.
Şampiyon olacaksan iç sahada bırak maç kazanmayı rakibini ezmeli 3-4 atıp göndermelisin. Kocaelispor 4 yıldır aynı kadroyla oynuyor. Biz son 2 yılda yaklaşık 45 futbolcu alıp gönderdik. 4 te hoca… Takım içinde futbolcuların bir çoğu birbiriyle anlaşamıyor, sevmiyolar. Bu kötü gidişin ciddi nedenleri arasında. Buralara inmek gerek.
Yönetim acil olarak bu takımın içine girmeli. Gerekirse tek tek toplantı yapıp sorunun kaynağına inip direk çözüm üretmeli. Gitmesi gerekenler gitmeli. Şuan futbolcu göndermek değil, sorun varsa göndermemek daha büyük sorunların kaynağı olur. Her şeye, bütün olumsuzluklara rağmen yönetim ve teknik kadro takımın içine inip doğru birkaç hamle yaparsa Gebzespor şampiyonluğun hala en güçlü adayı olur.
Kartal Bulvar’ı deplasmanda 3-1 yenerken ezmiş şampiyon takım gibi oynamıştık taraftar- yönetim- takım o maçın ardından kenetlenmişti. Kendi adıma şampiyonluğa o zaman inanmıştım. Yönetimin iyi giden rayına oturmaya başlayan düzeni yeniden değiştirme hamlesi takım içi dengeleri bozdu. Ergun Ortakcı isminin açıklanmasından sonra Gebzespor çıktığı 5 resmi maçta sadece Hereke Yıldız’ı yenebildi. Sezon öncesi hataların ardından ikinci büyük hata burada yapıldı. Ancak bitmiş hala bir durumun olmadığını belirtelim. Emre Dalgalıdere, Ahmet Şen gibi futbolcularla yolları ayırıp Sezgin gibi yararlanmayacağın futbolcuları sadece profesyonel de forma giymiş diye almak ne kadar doğrudur?
Sportif analizin altını çizmek gerekirse; Gebzespor’un iki kanat futbolcusu toplamda çıktıkları 25 maçta 3 gol atmışlar. Ligin en pahalı forveti Babacar 13 maçta 6 gol atmış. İkinci yarıda golü yok. Hakkı Tosun’un 11 maçta sadece 1 golü var. İki forvetin 24 maçta topla golü 7. Orta saha Canberk’in 13 maçta golü yok. Dikkat ederseniz Gebzespor’un hücum futbolcuları çalım atıp adam geçemiyor. Biraz Hakan bunu yapabiliyor. Defans darmadağınık. Kale evlere şenlik. Buna rağmen Gebzespor’u ayakta tutan bir şey var. O da taraftarı, arması ve forması sanırım. Saygılarımla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.