Gençtürk, “Parçalara bölünüp fahiş fiyatlarla alım yapılmış”

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Nisan ayı meclis toplantısında konuşan CHP’li Meclis Üyesi Mehmet Nazım Gençtürk, Denetim Komisyonu raporunu değerlendirerek doğrudan temin yöntemiyle yapılan harcamaları eleştirdi. Gençtürk, benzer nitelikli işlerin ihale yerine parçalara bölünerek doğrudan temin yoluyla alındığını ve bu yöntemle hem mevzuatın hem de kamu yararının ihlal edildiğini söyledi.

“PARÇALARA BÖLEREK DOĞRUDAN TEMİN YAPAMAZSINIZ”

Gençtürk konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Raporda doğrudan temin limitinin aşılmadığı söyleniyor. Zaten böylesine büyük bir bütçede bu limiti almak çok da kolay olmuyor. Ancak doğrudan temin usulünün tek hukuki sınırının limit aşımı olmadığını biliyoruz. Benzer nitelikli işleri ayrı ayrı doğrudan temin ile alamazsınız. Açık ihale yapma zorunluluğunuz olan bir işte parçalara bölerek ayrı ayrı doğrudan temin yapamazsınız. Bir kamu zararına sebebiyet vermeseniz bile kamu zararına sebebiyet verme ihtimali dahi suçtur.

“TARİHİ BELİRLER AÇIK İHALE YAPARSIN”

Kent ekonomisi zirvesi yapılmış. Sonuçta buna 3 günde karar verilmemiştir. Bir planlama süreci, ihale süreci vardır. Sadece organizasyon bedeli 2,5 – 3 milyon. Led ekranı birine, sahneyi başka birine kurdurmuşuz, vinili başkasına astırmışız. Sökümünü başkasına yaptırmışız. Parçalara bölerek doğrudan teminle satın almışız. İdare tarafından düzenlenen 12. Açılış bayramı var. Biz bunu 11 kere yaptıysak belli ki yine yapacağız. Tarihi belirlersin, açık ihale yaparsın. Ama öyle yapılmamış. Parçalara bölünmüş, doğrudan teminle doğrudan temin sınırının 3-5 katı harcamalar yapılmış. Neden? Çünkü Sayın Cumhurbaşkanının geliş zamanı belli değil. Geldiği zaman yapılması gerekiyor. Zamanınız kalmıyor.

“BU BİR ALIŞKANLIK HALİNE GETİRİLMİŞ”

İdariler, siyasilerin ziyaretlerine göre değil planlamayla, stratejiyle, disiplinle yönetilir. Teleferik açılış töreninde 2 led ekran kuruluyor. İkisi için ayrı ihale yapılıyor. Masa sandalye için ayrı, üstündeki ikram için ayrı ihale. Böyle çok örnek var. Bunların hepsi doğrudan temin sınırının üstünde işler olduğu halde parçalara bölünerek doğrudan teminle gerçekleştirilmiş işler. Bunun bir alışkanlık haline getirildiği denetimden kaçınma yolu olarak değerlendirildiği kanaatindeyim.

“O PARANIN 10’DA 1’İNE PERSONEL KRALINI YAPARDI”

Video, prodüksiyon ve montaj işlemleri gibi çok basit işler için dışarıdan hizmet alımı yoluna gidilmiş. Belediye personeline rahatlıkla yaptırılabilecek işler dahi fahiş bedellerle sözleşmelerle dışarıdan hizmet alınmış. 2 tane 3 dakikalık sosyal medya videosu için 540 bin lira para verilmiş. Merak ettim bulduk videoyu. Eminim ki bu paranın 10’da 1’i ile belediye personelinin ilgili biriminde bir arkadaşımıza teşvik olarak verseniz kralını yapardı. Bu paranın 20’de 1’ini bir üniversite öğrencisine verin size 50 tane video çıkarır.

“O FİLMİN SENARYOSUNU BİLİYORUZ”

Drone çekimi için 300 bin lira. Belediye drone almış, drone eğitimi vermiş. Drone kullanmayı bilen personeli var, drone var. Ama dışarıdan drone hizmeti alınıyor. Ne çekti, ne zaman çekti belli değil. Dışarıdan röportaj hizmeti alınıyor. Mikrofonu alacak, yürüyüş yoluna çıkacak ‘Sayın Tahir Büyükakın’ı nasıl bilirsiniz’ diyecek, ‘iyi biliriz’ diyenleri toplayacak, bunlardan kolaj yapacak, 3 dakikalık video yapacak ve 350 bin lira alacak. Bu şekilde giderler var. Bir gazete çıkarılacak ‘film senaryoları hazırlanması’ diye fatura kesilecek. Hangi filmin hangi senaryosu bilmiyorum ama 300 bin alacak. Sonra bize vuracak o gazeteden. İsim vermiyorum ama biz bu filmin senaryosunu biliyoruz.