Uzun yıllardır, bölgesinin en büyük hayallerinden biridir Gebze Üniversitesi. Çünkü, bilinen odur ki, üniversitelerin sosyal yaşantı açısından bulundukları kentlere inanılmaz katkıları var.

Bu heyecan, Gebze’yi çoktan sarmış durumda. Yanı sıra, bölge içerisindeki diğer ilçeleri de heyecanlandırıyor. Kardeş ilçelerden Dilovası da, şimdilerde böyle bir hareketlenmenin içerisinde.

Çünkü, bilinen diğer gerçeklerden biri de, Dilovası’nın, kurulacak olan fakülte ya da fakültelere en çok ihtiyaç duyan bir merkez olarak ön plana çıktığıdır.

Çünkü, Dilovası, önemli bir sanayi merkezidir. Kent ve ülke ekonomisine katkısı oldukça yüksektir. Ama, gel gelelim kültürel ve sosyal yaşamı o kadar gelişkin değildir. İşte, burada bir fakülte kurulması bu açıdan çok önemlidir.

Dilovası, sosyal anlamda bir türlü istenilen seviyeye yaklaşamıyor. Dilovası’nda çalışanların büyük çoğunluğu kent dışında ikamet ediyor. Çünkü, Dilovası’nda sosyal yaşam yok. Dışarıdan gelenlerin en çok şikâyet ettiği konulardan biri de bu.

Dilovası bu yüzden de sevilmiyor olabilir mi ?

İstenilen seviyede oturup vakit geçirebilecek yerlerin yok denecek kadar az olması, Dilovası’na ilgiyi azaltmış olabilir mi ?

Bunu, öncelikle ilçe yöneticilerinin, ardından ilçe halkının ve nihayetinde il yöneticilerinin iyi analiz edip, el birliğiyle sorunun çözümüne katkı sunacak adımları, daha fazla gecikmeden atmaları gerekiyor.

Hani, ‘’Erdoğan Gönüllüsü’’ olmak için bir parmak işaretiyle yan yana gelen işadamları, tüccarlar ve kanaat önderleri var ya onları bu toplumsal sorumluluk düzeyinden de önemli görevler bekliyor.

Kurulacak olası fakülteler ile birlikte sosyal hayatın canlanabileceği Dilovası’nda yaşamak, işte o zaman gerçekten bir ayrıcalık olabilir.

Yoksa, bu haliyle değil ayrıcalık olması, işkence olmaya devam edecektir. Dilovası’ndan kaçış sürecektir.
Kocaeli Üniversitesi, İzmit’in güneyi ve doğu bölgesine yönelik örgütlenmesini ne yazık ki batı bölgesine yönelik olarak eşit düzeyde sürdüremedi ve bu yerleşim birimleri üniversitenin katkısından yararlanamadı.

Olası bir Gebze Üniversitesi ve bağlı fakülteler, Gebze’ye olduğu kadar Dilovası’na, Çayırova’ya, Darıca’ya da hareketlilik getirecektir. Sosyal yaşam canlanacak, ekonomik girdiler artacaktır.

Her ile bir üniversite kurmakla övünebilen bir siyasi iktidar, neden yıllardır Gebze bölgesini görmezden gelir, anlaşılır gibi değil.

AKP’inin kalesi olarak bilinen bu bölgelerin, böyle bir projenin dışına itilme ihtimalini düşünmek bile istemem, yüzbinlerce kişi gibi. Ama, görünen o ki, adım atılamamış olmasında sorunlar var. 

Gebze Üniversitesi için fiziki ve maddi olanak diye bir sorun olmadığını düşünenlerdenim.

Türkiye’nin ağır sanayi alanında en gelişmiş bölgesidir burası. Sanayiciler, yıllardır eğitime değişik düzeylerde katkı sunuyor ve sunmaya devam edeceklerini de kamuoyu ile her fırsatta paylaşıyor. Hal böyleyken maddi olanak meselesi olmayacağını söyleyebilirim.

Fiziki sorunu çözecek çok sayıda olanak da olduğunu biliyorum.

O yüzden, bu işin olması noktasındaki kamu görevlilerini bir an önce harekete geçmeye, hareket halindelerse hızlanmaya, siyasileri de olaya daha fazla sahip çıkmaya çağırıyorum.

Aksi halde;

Gebze, Çayırova, Darıca ve Dilovası büyük köyle görünümünden kurtulamayacak. İçinde az sayıda insan yaşayan, insanların yaşam haklarının ellerinden alındığı merkezler olmaktan kurtulamayacak.

Bir üniversite ve bağlı fakülteler kurulması belki tek başına bu makus talihi değiştirmeye yeterli olmayacak. Ama, en azından önemli bir adım atılmış olacak.

Haydi, işte hizmet fırsatı…

Daha ne durursunuz ?