Tehdit büyük

Tehdit büyük

Farkında olmadan H1N1 virüsüne yani domuz gribine yakalandığınızda, yaşamınız ciddi tehdit altına giriyor.

Sağlıkçılar, gribe yakalananların neredeyse yüzde 50’sinde H1N1 virüsü görüldüğünü söylüyor. Riskin yüksekliğine bakar mısınız…

Domuz gribi, nefes alıp verirken solunum yolu ile bulaşır. Bu yüzden, virüsün nasıl bulaştığını iyi bilmemiz gerekiyor.

Biraz buna değinelim.

Virüsün varlığı boğaz, baş ve yaygın vücut ağrısının yanı sıra burun akıntısı, öksürük, solunum güçlüğü, titreme, kusma, ishal ve yüksek ateşle hissedilebiliyor. 38 dereceyi aşan yüksek ateşli hastalarda bu belirtilerden en az bir tanesinin görülmesi domuz gribine yakalanma belirtisidir.

Bu durumlarda mutlaka bir doktora başvurulmalı.

Peki, başvurunca ne oluyor ?

Virüsünün varlığı kesinleştikten sonra, taşıyan kişi yalıtımlı özel yoğun bakım odada tedaviye alınıyor.

Tedavisi mümkün mü ?

Bu soruya, öncelikli olarak virüsten nasıl korunacağımıza bakarak yanıt vermeye başlayalım…

Uzmanlar, öğrencilerin okulda arkadaşlarıyla çok yakın olmamasını, merdiven korkuluklarına hiçbir şekilde dokunmamasını, dokunmak zorunda kalırsa hemen ellerimizi yıkamasını ya da el dezenfektanlarından kullanmasını, ellerini bir yere sürmese bile teneffüslerde bol sabun ve su ile yıkamasını, hasta olan arkadaşlarından uzak durmasını, arkadaşlarına sarılmamasını, anti bakteriyel sabun ya da el jeli kullanmasını, sınıfları sık sık havalandırmasını ve temiz tutmasını öneriyor.

Sokakta, uzaktan selamlaşılmasını, insanların birbirine sarılmamasını, hastalık varsa sokağa çıkarken tıbbı maske kullanması gerektiğine vurgu yapan uzmanlar, evde ise ellerin sık sık yıkanmasını, evin sık sık havalandırılmasını,.anti bakteriyel sabun ve jel kullanmasını, sonuç olarak da evin temiz tutulması gerektiğini ifade ediyor.

Bütün bunlara dikkat ettikten sonra, virüsten korunabilmek için beslenmenin de önemli olduğunu unutmamak gerekir. Bu nedenle, uzmanlar bol bol nar, sarımsak, soğan, maydanoz, kırmızıbiber, yoğurt, yeşil çay, limon, portakal, greyfurt, mandalina, kivi, patates, zencefil, ceviz, bal, kıvırcık, pırasa, brokoli, roka, mantar, yulaf, elma, kırmızı et ve balık tüketilmesini öneriyor.

Yeterince önlem bazen alınamayabiliyor. Alınan gıdalara bu kadar dikkat edilemeyebiliyor. Yani, virüs bulaşması bazen bilerek de olsa engellenemeyebiliyor. Ya da geç kalınmış olunuyor.

Darıca’da yaşanan da böyle bir olay olmalı…

Çünkü, 35 yaşında gencecik bir kadın bu virüs dolayısıyla yaşamını yitirmiş. Bu ölüm ve sonrasında bir kadının daha aynı virüsten yaşamını yitirdiği söylentisi doğal olarak panik havası yaratmış. Ama, ikinci kadının akciğer rahatsızlığı sonucu hayatını kaybettiğinin açıklanması biraz olsun gönüllere su serpmiş.

Aynı virüsün bulunduğu teşhisi konulan iki hastanın da Darıca Farabi Hastanesi ile Kocaeli Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde de tedavi gördüğü biliniyor. Umarım, bu tedavilerden olumlu sonuç alınır. Çünkü, domuz gribi tedavisinden olumlu sonuç alındığına bugüne kadar şahit olmadık.

Yani, tehdit büyük.

Koruyucu grip aşısı mı ?

 

Virüsün bulaşmasını tek başına engelleyemiyor… 

Bu yazı toplam 180 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi