Sağlık alanında çalışan hekim, hemşire, ve yardımcı sağlık personelinin sorunları eksilmek yerine artarak devam ediyor.

Bu sorunlardan en önemlileri hekim ve hemşirelerde performansa göre ücretlendirme politikası, bir diğeri de yardımcı sağlık personelinin taşeron sistemiyle çalıştırılmasıdır.

Sağlıkçıların performans ücretlerindeki dengesizlik gerçekten de önemli. Bu sorunu, MHP Milletvekili Lütfü Türkkan TBMM gündemine taşıyarak, Sağlık Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesine dönüştürdü. Önergenin içinde taşeron işçiler, bazı hasta yakınlarının tehditleri ve darp girişimleri de yer alıyor.

Toplamda 700 bin kişiyi ilgilendiren o önergede yer alan ifadelere bakmak lazım.

Türkkan diyor ki;

-Ekonomik yönden büyük sıkıntı içinde olan sağlık çalışanlarının büyük bir bölümü ek iş arama noktasına gelmiştir. Bu durum ne zaman düzelecek ?

-Personel yetersizliği nedeniyle başta hemşireler olmak üzere pek çok sağlık çalışanı fazladan iki katı mesai yapmaktadır, yıllık izinlerini istedikleri zaman kullanamamaktadır. Bu sorunu çözmek için adım atacak mısınız ?

-En çok taşeron işçinin çalıştığı sektörlerden biri olan sağlık sektöründeki sorunlar her geçen gün büyümektedir. Bunu nasıl engelleyeceksiniz ?

-Taşeron işçilerin çalıştırılması insan sağlığını tehlikeye atmaktadır. Nasıl bir önlem almayı düşünüyorsunuz ?

-Hasta yakınlarının tehditleri karşısında sağlık çalışanları korku içinde görev yapmaktadır. Ne gibi ek önlemler almayı düşünüyorsunuz ?

Sorular, yerinde ve çoğaltılabilecek türden. Asıl önemli olan bu sorulara verilecek sözlü ya da yazılı yanıtta, içerikten uzaklaşmadan samimi çözüm önerilerinin yer alıp almayacağıdır. 

Bu yanıt ne zaman verildi ? Nasıl verildi ? Konuya ilişkin ayrıntılara henüz ulaşmış değilim. Ama, biliyorum ki, taşeron sistemini daha da yaygınlaştırmak için yasal yolları zorlayan AKP hükümeti, bu soruları toplumsal yararlar ekseninde değerlendirip beklenen yanıtları vermeyecektir.

Çünkü, sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılması için ellerinden geleni yapıyorlar. Hem de, 12 yıldır aralıksız…

Önemli olan, sistemin halkın yararına işletilebilmesidir. O yüzden, Türkkan’ın soru önergesi ve içindeki sorulara verilecek yanıtlar kıymetlidir.

Ama, bugünlerde bakıyoruz ki, sağlık alanındaki sorunlar gittikçe derinleşiyor ve çözüm yerine adeta çözümsüzlük üretiliyor.

Taşeron işçisi olanlar, yardımcı sağlık hizmetleri personeli gibi çalışmaya zorlanıyor. Oysa, bu alanda eğitimli olup olmadıklarına bakılmıyor. İtiraz edenler de ‘’işten atılmakla’’tehdit ediliyor ve hatta atılıyor…

İşte tam da bu yüzden, Tükkan’ın verdiği önergeye gönderilen yanıt ve o yanıtın yerine getirilen gerekleri sıkı sıkıya takip edilmelidir.

Sağlık alanında çalışanların bu takibi yapacakları çok nettir. Önemli olan önerge sahibi ve toplumun takipçi olmasıdır. Çünkü, sorun birebir toplumdaki her bireyi ve dolayısıyla da bunu meclis gündemine taşıyan Lütfü Türkkan’ı yakından ilgilendiriyor.

Alınacak yanıtları ve buna bağlı uygulamaları bilgi düzeyinde edindiğim zaman kamuoyu ile paylaşacağım. Ama, sorunların, halkın yararına çözümler üretilecek biçimde ortadan kaldırılacağına inanmıyorum.

Çünkü, AKP hükümetlerinin fıtratında ‘’tüm değerleri ve sistemi sermayeye peşkeş çekmek’’ var.