Bizler, bu ülke için yıllarca çalışmış, sürelerini doldurduktan sonra emekli olmuş milyonlarız.

Ülkeyi yönetenler, katıldıkları toplantılar ve yaptıkları konuşmalarda veya basının konuya ilişkin sorularına verdikleri yanıtlarda emeklileri yere göğe sığdırmaz ve ‘’emeklilere ne yapılsa azdır’’ tarzı,  gerçekçi olmayan, yapmacık açıklamalar gerçekleştirmektedir.

Ne yazık ki, bunlar ülkeyi yönetenlerin gerçek düşüncelerini yansıtmayan, samimiyetten uzak, açıklamalardır…

Bugün, 11 milyon emeklinin yaşadığı sorun ve sıkıntılar, söylenenlerin samimiyetsizliğini ortaya koymaktadır. Daha açık bir ifadeyle söylersek, ülkeyi yönetenler söylediklerinde samimi değildir. Eğer samimi olsalardı, emekliler, toplumun en mağdur kesimi olmazlardı.

Halk tarafından 13 yıl sonra iktidardan indirilen AKP dâhil, bu güne kadar ülkeyi yöneten tüm iktidarlar söylediklerinin aksine, emeklileri sefalete sürükleyen kararlar alıp uygulamaya koydu.

Sosyal Devletin temel görevleri olup, tüm yurttaşlara eşit, nitelikli ve parasız verilmesi gereken eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik hizmetleri özelleştirildi. Bu özelleştirmeler sonucu oluşacak kaynaklar yine yurttaşlar için kullanılacak denildi, o da olmadı.

Bir yandan kaynak yok bahanesiyle emekli aylıkları, sahte enflasyon oranları kadar arttırılırken, diğer yandan ise devlet hazinesinden teşvik edilen özel bireysel emeklilik sistemi ile kamu emeklilik sistemi adım adım yok ediliyor.

Buda yetmedi;

Şimdi de, hastanelerde alınan fahiş ücretleri karşılayamayan yurttaşlar “Tamamlayıcı Sağlık Sigortası” yapmaya teşvik edilerek, sigorta şirketlerine yeni rant kapısı açılıyor.

İktidarları döneminde emeklileri sefalete sürüklemiş olan AKP’den çok fazla bir beklentimiz yok. Çünkü, AKP, seçim sürecinde, emeklilerin sorunlarının çözümüne ilişkin projeler üreten ve seçim beyannamelerinde çeşitli  vaatlere yer veren muhalefet partilerinin bu vaatlerine ‘’kaynak yok’’ diyerek karşı çıkmış ve sermayeye peşkeş çektiği kaynakları gözden kaçırma telaşına kapılmıştır.

Halbuki, son yıllarda, sermayenin her dediğinin parlamento içi ve sokakta muhalefete şiddet uygulanmak suretiyle torbalar halinde kanunlaştırıldı. Bu torba kanunlarla getirilen vergi ve prim aflarıyla kaynaklar sermayeye hibe edildi.

Doğrusu;

13 yıllık iktidarlarında her türlü yolsuzluğa bulaşmış, düşünce ve ifade özgürlüğünü yok etmiş, Roboski’nin, Gezi direnişi ve  6-7 Ekim olaylarında yaşanan ölümler ile hukuksuzlukların hesabını vermemiş, çalışma yaşamına getirdiği ortaçağ köleliğiyle Soma, Ermenek, Torunlar İnşaat örneklerinde olduğu gibi on binlerce işçinin iş cinayetlerine kurban gitmesine yol açmış, basını yandaşlaştırmış, yandaş olmayanları komplolarla cezalandırıp susturmuş, hukuku rafa kaldırmış, iç güvenlik paketiyle ülkeyi açık cezaevine çevirmiş, sosyal devleti yok etmiş, nüfusun önemli bir kesimini yoksullaştırmış, en önemlisi de 11 milyon emekliyi sefalete sürüklemiş olan AKP'nin koalisyonda olmamasıdır.

Biraz cesaret ve mantık, lütfen…