Artık eskisi gibi değiliz, değiştik.

Zamane mi dersiniz, teknoloji jenerasyonu mu, milenyum mu bilemem...

Modern çağ denilen günümüzde, insan mefhumuna ait bütün soyut kavramlar yok olmuş durumda.

Önceden halk vardı millet olan hani.

Bugün halk şudur artık;

"Halk 'zavallı '

Halk 'uyuşturulmuş'

Halk 'kendisinden gizlenen gerçeklerle kör, sağır olmuş'

Halk 'dinini bunlar yüzünden yanlış yaşamış'

Halk 'ahlaklı'

Halk 'dürüst'

Halk 'namuslu'

Falan değil!

Hepimizin ara ara yaptığı burnu büyüklükle onlara halk falan deyip, hümanist düşüncelerle 'ah bir görseler gerçekleri' diyoruz ya; hah işte onlar o senin ‘gerçekler’ dediğin şeyin dibine kadar farkındalar.

Onlar kandırıldıkları için o partiye oy vermiyorlar, onlar kendileri gibi oldukları için o partiye oy veriyorlar.

Onlar senin sandığın gibi uykuda değiller, aksine senden on kat daha fazla uyanıklar.

O halk aslında kim biliyor musun?

O halk, havalimanında çalışan, turisti kazıklayan taksici.

O halk, Cuma namazından sonra torunu yaşında kızın kıçına bakıp iç çeken tonton amca.

O halk, tecavüze uğramamak için camdan atlayan kızın haberinin altına “zaten açık kapıymış, ne kaybederdi ki?” yazan türbanlı bacı.

O halk, “çaldıysa çaldı, öncekiler çalmadı mı?

Bu hiç olmazsa müslüman, diğerleri siyonist köpeklerdi” diyen güvenlik görevlisi.

O halk, ambulansın peşine takılıp üç araç geçmeyi kar sayan trafikteki şoför.

O halk, ağzından “cahiliye devri” düşmeyen ama “kitap okuyunca başıma ağrılar giriyor” diyen adam.

O halk, “erkekler birbirini düzüyordu, Allah’ da Lut kavminin üzerine bela yolladı” diye derste anlatıp, akşam erkek öğrencilerinin üzerine çullanan cemaatçi dernek öğretmeni.

O halk, anaları, babaları öldüğünde üzülmeden önce “sana bir daire fazla düştü” diye saç saça, baş başa giren insanlar.

O halk, kendi yaşam alanında insan gibi yaşamak için sosyalist partilere oy verip; senin ülkende diye sözde Müslüman Almancı gurbetçiler.

O halk, çoluk çocuk, hayvan ayrımı yapmadan tecavüz edip öldürenler.

O halk, rutin trafik çevirmesinde polise nereli olduğunu sorup, en alttan en üste otoriteye biat edip, yaltaklanmaya çalışanlar.

Halk, tek bir kitap okumayıp, her konuda fikri olanlar.

O halk, kendisi gibi düşünenden başkasının yaşamasını istemeyenler.

O halk cehaletin hadsizliğinden, izlediği salak saçma dizilerden veya yarışma programlarından mutlu olanlar.

Halk bu işte!

Bilinçli ve sistemli oluşturulan...

Düalitede iki uç vardır.

Siyah- beyaz, iyi-kötü...

Kötülük yapma limbik sisteme dayanan eylemdir.

Yapma yetisi varken , iyi ve olumluyu seçmek iyiliktir.

Bunu seçenler aynı parayı kazanıyor, belki aynı hayat standartlarında yaşıyor ama halk ne kandırılmış garibanlar, ne de senin onları sandığın kadar masumlar...

Ortada bir savaş var ve bu ideolojilerin savaşı değil!

Sadece iyi ve kötü’ nün savaşı!"

Gerçek bu işte!

Kendimize itiraf edemediğimiz, kendimizi bilmediğimiz, görmekten kaçındığımız, üç maymunu oynadığımız , kendi yarattığımız simülasyondayız.

Şimdi sor bakalım kendine;

Sen neredesin?

Bundan çok daha iyisi için neler mümkün?

Deyip soralım kendimize ve gerçek kendimizle yüzleşelim.

U-mutlu günler.