Saltanat adayları !
Üniversitelerde Rektörlük, bağımsız ve egemenliğini eline almış, yasal çerçeve ile de
sıkıca korunan, kimsenin kolayca ulaşamadığı makam haline dönüşmüştür.
Kısacası, saltanat makamı olmuştur. Uygulamalar, bunu göstermektedir.
Oysa, Rektörlük makamının güçlendirilmesi ve yasal kloruma altına alınmasının
altında yatan asıl gerçek, bilimin nesnelliğiyle hareket ederken politik ve siyasal
etkilerden arındırılmak istenmesidir.
Oysa, üniversiteler, özellikle de AKP’nin yönetimi eline aldığı 2002’den sonra
demokratik, ekonomik ve sosyal yaşama sırtını dönen, emireri rektörler ve dekanlarla
idare edilen ‘bilim yuvası’ haline dönüşmüştür.
Buraları yönetmek isteyenler de (çoğunlukla) saltanat donanımına sahip bir makam
olması dolayısıyla Rektörlüğe aday oluyor.
Kocaeli Üniversitesi’nde, 16 yıl süren Komsuoğlu hanedanlığı artık bitiyor.
Hanedanlık deyimi rahmetli Prof. Dr. Baki Komsuoğlu’nun ismiyle başlamadı ama
soyadınla aynı görevi 8 yıl devam ettiren Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu’nun tercih
ve uygulamaları dolayısıyla anlam kazandı.
Evet, bir hanedanlığa dönüştürdüğü Kocaeli Üniversitesi’ndeki kontrolsüz saltanatı
sona eren Sezer Şener Komsuoğlu, şimdilerde sözünün geçeceği ve kendisi
açısından denetlenebilir bir ismi seçtirmek için eminim ki önemli oranda katkı
sunmaya çalışıyordur.
Seçim ekim ayında ve 950 öğretim üyesinin oy kullanma hakkı bulunuyor. Şimdilik,
8 aday olduğu görülüyor.
İsimleri kamuoyu çok yakından tanıyor.
Prof. Dr. Recep Tarı, Prof. Dr. Nurettin Abut, Prof. Dr. Sadettin Hülagü. Prof. Dr.
Özdal Dillioğlugil. Prof. Dr. Mithat Fırat Özer, Prof. Dr. Başar Çolak, Prof. Dr. Ali
Demirci ve Prof. Dr. Esat Harmancı.
Sözde bir seçim var ama sonuçları rektörü tam olarak belirlemiyor...
O zaman neden seçim yapıldığı sorusunun tatmin edici bir yanıtı yok. Adaylar, ‘’en
çok oy alan 6 isim’’ arasına girmeye çalışıyor. Bilindiği üzere, YÖK yüz yüze görüşme
yaptığı bu 6 kişiden 3’ünün (aldığı oya bakılmaksızın) ismini köşke gönderiyor. Köşk
de, bu 3 isimden birini rektör olarak atıyor. (En az oy almış isim de atanabiliyor)
Garip ve sakat bir seçim...
Anlı şanlı bilim insanları, nesnellikten taviz vermeden bilimin gelişmesine katkı
sunması beklenen isimler, o listede yer almak için aklınıza ne tür ilişki geliyorsa
hepsini kullanıyor ve öne çıkmaya çalışıyor.
Demokratik işleyişin olmadığı, demokratik talepleri dillendiren öğrencilerin soruşturma
üzerine soruşturma geçirip çeşitli disiplin cezalarına çarptırıldığı bir üniversitede,
rektör adayları, seçimler sonucunda atanmış bir saltanat gücü olarak ipleri eline
geçirmek için her şeyi kabul ediyor, sonra da üniversiteyi kendi çiftliği gibi yönetmeye
kalkıyor.
Tıpkı, Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu’nun, eşine olan sadakat ve sempatinin
sonucu kazandığı ilk dönemin ardından 8 yıl süreyle yaptığı gibi. Şimdi o süre bitiyor,
gelecek yıl belki de herhangi bir personel ya da öğrenci, söz konusu rektörün adını
bile anımsamayacak.
‘’Haramilerin saltanatını yıkacağız’’ sözünü haklı çıkartacak uygulamaların altına imza
atan isim oldu. Ve, ‘Baki’ kubbede bir hoş sada bırakmadığı o kadar açık ki...
(Sürecek)