Sadakanın değil, hakkımızın peşindeyiz
Yıllardır, örgütlü mücadelenin önünü açmak için tüm yolları zorlayan biz emekliler, sendika çatımız altında, hak kayıplarımızın önüne geçmeye çalışıyoruz.
İnsanca yaşamın gereği olan haklarımızı, siyasi iktidarların bir lütfu olarak değil, anayasal ve yasal gereklilik olarak kazanmak için mücadeleden vazgeçmiyoruz.
Yaşananlar da, bu konudaki kararlılığımızın ne kadar yerinde olduğunun tescilidir…
Mesela, şu dini bayramlar yaklaşırken emekli maaşlı ödemelerine ilişkin tarihlerin öne çekilmesi gurur kırıcı ve rahatsız edici…
Bu tür bir değişiklikle ödemelerin öne çekilmesi için milyonlarca emekli siyasal iktidara boyun eğmek zorunda mı ?
Elbette ki hayır…
Bir yasal düzenleme yaparsınız ve mücbir sebepler dolayısıyla ödemelerin tarihinin değiştirilerek nasıl öne çekileceğini tariflersiniz, olur biter.
Olmazsa ne olur ?
Ne olacak, bir bakan çıkıp açıklama yapar ve ucundaki siyasi ranta talip olduğunu gizleme gereği bile duymayan pişkinlikle sırıtır.
Evet, biz emekliler, siyasal iktidarların kararıyla verilecek sadakanın değil, hakkımızın peşindeyiz.
Mücadeleden yılmadık, yılmayacağız ve mutlaka kazanacağız…
Niye milyonlarca memurlar ile SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin gözü iktidarı ‘sadaka dağıtır’ türden vereceği karara bağlı olsun ki ?
Maaşların erken yatırılacağı halleri belirlemek bu kadar mı zor ?
Şimdi, önümüzde kurban bayramı var ve yine aynı terane.
Milyonlarca emeklinin gözü, doğal olarak Eylül maaşının yatırılacağı tarihte. Nedeni de, yaşamak için asgari düzeyde bile yeterli olmayan emekli maaşları ancak kurban almaya yetecek düzeyde olması…
Ve, 14 yılı aşkın süredir emeklinin aklıyla alay edercesine uyulamalara imza atan AKP iktidarı, Kurban Bayramı yaklaşırken memurlar ile SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarının erken yatırılması gündemini yine ısıtıp ülkenin önüne koydu.
Kurban Bayramı, 12-13- 14-15 Eylül tarihlerinde kutlanacak. Memurlar ise her ayın 15'inde maaş alıyor. Yani memurların Eylül'de maaş günleri Kurban Bayramı'nın son gününe denk geliyor. Bu nedenle memurların maaşlarının bayram öncesi ödenmesi için çalışma yürütülüyor(muş).
Aynı çalışmanın, maaşlarını her ayın 16'sı ile 28'i arasında alan SSK ve Bağ-Kur emeklilerini de kapsaması da bekleniyor(muş).
Bu tarihleri takip etmek zorunda kalan emeklinin, bayramlık olarak ne kendisi ne de ailesi için bir planlama yapma şansı yok.
Çünkü, bayrama çeyrek kala bu planı önlerine sunan siyasal iktidarın, onları gerçekten rahatlatacak bir projeksiyonu yok. Dertleri, milyonlarca insanın ağzına, on yıllardır yapıldığı gibi ‘bir parmak bal çalmak’, gerisi teferruat…
O nedenle, bu tür uygulamaları ‘sadaka vermek’ ile eş değer tutuyoruz.
Biz emekliler, sadaka değil haklarımızın peşindeyiz. Ve o hakları alana kadar da, takibi ısrarla sürdüreceğiz.
Bakalım, hangi siyasi iktidar, varlıklarını borçlu oldukları emekli insanlara karşı daha saygılı olacak ?
Bakalım hangi siyasi iktidar varoluş nedenlerini oluşturan öznelerden biri olan emeklilere sosyal, siyasal ve ekonomik anlamdaki borçlarının tamamın ödeyecek ?
Emeklinin beklentisi belli, ama siyasal iktidarınki belirsiz…
İktidar, ‘’emekliler nasıl olsa tek tek yaşamını yitiriyor. Yaptığımız yasal düzenlemelerle de artık kimsenin emekli olma şansı kalmadı’’ diye düşünüp, kulağının üzerine yatmayı mı düşünüyor ?