Ragıp, İbrahim ve Cengiz ağabey !

Ragıp, İbrahim ve Cengiz ağabey !

Başlıktaki isimleri anmak için geçtiğimiz günlerde Gebze’deki Bilimsel ve Kültürel Araştırmalar, Yayıncılık ve Üretim Kooperatifi (BİLKAR) salonlarındaydık. Gebze, Gebzeliler ve Gebze’de yaşamı birlikte örgütlemeye çalışanlar açısından önem taşıdığını düşündüğümüz başlıktaki üç ismi andık.

Güne değişik duygularla başlayıp çok sayıda olayla karşılaştıktan ve onların yaşama yansıyan negatif etkilerini gidermenin yollarını aradıktan sonra, vefa duygularımızın gereği önce mezarlık, ardından da anma toplantısının yolunu tuttuk.

Gazeteci dostumuz, eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki tavizsiz yoldaşımız Ragıp Demirkol’u, aramızdan ayrılışının 14. yılında mezarı başında anmak için toplandığımızda, umudum bir kez daha arttı. Önceki bazı yıllarla kıyaslama yaptığımda, anmaya katılanların sayısal çokluğu, yitirdiğimiz değerlerin asla unutulmayacağı yönündeki inancımı pekiştirdi.

Katılımcıların anılarını dinledik, eşi Saadet ve çocuklarıyla hüznümüzün gözyaşlarını paylaştık, Ragıp’ı yeni nesillere anlatabilmenin bir yolunu mutlaka bulacağımıza olan inancımız arttı. Gebze’den Sivas’a kadar tüm dostları ve yoldaşlarıyla birlikte.

Fakat, içimi burkan ve beni geren küçük bir noktayı da paylaşmak istiyorum, izninizle...

Ragıp yaşarken, duruşuna, mesleki tercihlerine ve yaşam ilkelerine küfür edecek derecede uzak olan, hatta tam karşı cephesinde yer alan birinin de, utanmadan mezar başına gelip konuşma yapmasıydı.

Be hey ahlaksız, be hey fırıldak;

Sen kim, Ragıp’ın adını ağzına almak kim ?

Bilesin ki, yoldaşımıza olan saygımızdan ses çıkartmadık, ama sen sen ol bir daha ki yıllarda asla bunu deneme.

Ragıp’ı, BİLKAR’da adına atölye açılması dolayısıyla düzenlenen toplantıda da andık. O toplantıda anılan diğer isimler ise emek ve demokrasi mücadelesi verenlerin unutulmaz yoldaşı emekli eğitimci Cengiz Badem ve Birgün Gazetesi’nin kuruluşunda büyük sorumluluk üstlenmiş olan dost insan İbrahim Çeşmecibaşı oldu.

Ragıp, İbrahim ve Cengiz Hoca için hissettiklerimi orada dile getirdim ama sizinle de paylaşmak istiyorum.

Ragıp Demirkol için dedim ki;

‘’Dostum, yoldaşım ve dik duruşlu meslekdaşımdı. Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nin 1986 yılında yeniden kurulmasında ve kurumsallaşması yolunda atılan adımlarda katkısı çoktur. Eşi Saadet, en son sünnet düğününde gördüğüm şimdilerde ise kocaman olmuş oğlu ve kızı, Ragıp’ın anısını capcanlı yaşatıyor. Onlara, binlerce kez teşekkür ederim.’’

İbrahim Çeşmecibaşı’ndan da, bir anımı anlatarak söz ettim. Şöyleydi;

‘’Birgün Gazetesi kuruluş döneminde tanışmıştım. Mesleğin ekonomik zorluklarına değinirken, ona (böyle bir projenin altına girmek için insanın ya parasının çok olması ya da aklının kıt olması gerekir) demiştim. Bana dönüp, (Bu açıdan bakarsak, biz de ikisi de yok galiba) diyerek kararlılığını göstermiş, gülüşmüştük.’’

Cengiz Badem hoca ile çok fazla diyalog yaşamadığımı, ama bir gazetecinin emek ve demokrasi mücadelesine güç veren önemli isimlerle yaşadığı ilişki çerçevesinde görüşüp, yaşamını yitirene kadar da saygı ve sevgiye dayalı bu alışkanlığın sürdüğünü söyledim.

BİLKAR bünyesinde oluşturulan Ragıp Demirkol, İbrahim Çeşmecibaşı ve Cengiz Badem atölyelerinin nice dirençli genç insanlar yetişmesine zemin olacaktır.

 

Başkan Serdar Dikkatli ve diğer yöneticilerini kutluyorum. İyi ki varsınız, bu vefalı örneklerin giderek çoğalması yolunda atacağınız adımlar için şimdiden teşekkür ediyorum.

Bu yazı toplam 204 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi