Özgürlükler

Özgürlükler

 

 

Kentimizde yaşayan şair Atilla Yüceak, yerel gazetelerden birinde yer alan yazısı nedeniyle, dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten 1 yıl 3 ay hapis cezası aldı.

Yüceak kimdir ?

Çevreci, barış aktivisti, Şair ve Şiir Sokakta Topluluğu üyesidir. Yani, düşüncelerini her fırsatta söyleme ve yayma olanağına sahip kişilerden. O da, bu olanaklardan biri olan gazetede yazı yazma olanağını kullanıp yazı yazmış. Yazısında, Recep Tayyip Erdoğan’ın adını geçirerek, ‘kendi vatandaşına sabah akşam hakaret eden’, ‘milletin anasına küfreden Cengiz’in hamisi’ ve ‘gazeteciye, şaire, aydına düşman’ ifadelerini kullandığı için de, açılan hakaret davasında yargılandı.

Yargı sonunda, kendisine 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi ama o karara itiraz edecek.

Evet, Yüceak muhalif bir kimlik ve ülkedeki tüm muhaliflerin sokulmak istendiği yargı kıskacının içine bir biçimde girdi.

Yüceak’ı, son dönemde İzmit'in Yahyakaptan Mahallesi’nde ağaç kesilmesine karşı eylemlerde öncülük eden kişi olarak da tanıdık, Silivri Cezaevi önünde gazeteciler için tutulan umut nöbetine katılmasına da tanık olduk.

O, yıllardır, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki her alanda yanı başımızda olan muhalif bir kimlik olduğu için cezalandırılmıştır.

Kendisinin cezalandırılmasına neden olan ‘hakaret’ sözcüğünün muhatabı Recep Tayyip Erdoğan ise aynı günlerde ABD’nin başkenti Washington’da Brookings Enstitüsü'nde bir konuşma yapıyor ve "Maruz kaldığı yüksek birçok terör tehdidiyle mukayese edildiğinde hak ve özgürlükler bakımından Türkiye'den daha ileri standartta bir ülke yoktur" diyordu.

ABD’den bakınca bu sözcükler ikna edici gibi gelebilir. Ama, ülke içinden bakınca hiç de öyle olmadığı çok açık ortada. Hal böyle ki, Erdoğan ABD’de yaşayan Türkleri de memnun edemediği için protestolarla karşılandı.

"Pek çok reform paketini hayata geçirdik. Temel mevzuatta köklü değişiklikler yaptık. Bu çerçevede ifade ve basın özgürlüklerinin genişletilmesi için düzenlemeler yaptık" ifadesi, Erdoğan’ın kendisine ait.

O zaman, şimdi özgürlükler ne kadar kullanılabiliyor ya da özgürlüklerin kullanımı dolayısıyla yaşanan sorunların boyutu nedir, ona bakalım…

Dünya Basın Özgürlüğü raporunda, Türkiye'yi ‘kısmen özgür’ düzeyinden ‘özgür değil’ düzeyine indiren Washington merkezli insan hakları örgütü Freedom House (Özgürlük Evi), Dünya Özgürlükler Raporu’nda da, Türkiye’ye yine ‘kısmen özgür’ ülkeler arasında yer verdi. Özgürlük Evi’nin, “Tedirgin Diktatörler, Sallanan Demokrasiler” başlığı ile yayınladığı raporda, Türkiye’de özgürlüklerin geriye gittiği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baskıcı bir politika izlediği, Avrupa Birliği’nin (AB), mülteci akışını önlemek için Erdoğan’ın uyguladığı baskıcı tutumlara göz yumduğunu savunuldu.

Özgürlük Evi’nin “Küresel Özgürlük Baskı Altında” alt başlığı ile yayınladığı raporda, dünyada özgürlüklerin son 10 yılda düşüş gösterdiği belirtildi. Raporda 86 ülke ‘özgür’, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 59 ülke ‘kısmen özgür’, 50 ülkede ‘özgür olmayan’ ülkeler kategorisinde yer aldı.
Raporda, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın giderek artan bir şekilde baskıcı politika izlemesi yüzünden durma noktasına gelen AB üyelik sürecinin AB’nin ‘yenilenen çıkarları’ nedeniyle yeniden yapılandırıldığı” belirtildi. Özgürlük Evi, AB’nin mültecilerin Avrupa’ya akışını önlemek için Türkiye’nin yardımını istediğini, bu nedenle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve hükümetin uygulamalarını eleştiren basın kuruluşlarına düzenlenen baskınlara, gazetecilerin tutuklanmasına, Kasım seçimleri öncesi Güneydoğu’da “ayrım gözetmeden” yaptığı askeri operasyonlara göz yumduğunu belirtti.
Türkiye’de yolsuzluğun hala büyük bir sorun olduğu belirtilen raporda, yolsuzluk iddialarını doğrulayacak araştırmaların son derece kısıtlı olduğuna da yer veriliyor. Yargı özgürlüğü ise bir başka önemli başlık. Anayasa'da yargı özgürlüğünün kutsallığı bulunmasına karşın, hükümetin yargıç ve savcıları atanması, terfi etmesi gibi konularda yoğun bir etkiye sahip olduğuna değinilen raporda, yolsuzluk iddialarının ardından hükümetin binlerce polis, yargıç ve savcıyı oradan oraya sürdüğü, mahkemelerde daha fazla gücü ele geçirmek için yeni yasalar çıkardığı yazıldı.
Türkiye’de son yıllarda çok sayıda aydın ve gazetecinin özellikle terör suçlamasıyla gözaltına alınıp tutuklandığı belirtilen raporda, hükümetin gazetecilere yönelik saldırılarının sıradanlaştığı, oto sansür ve işten çıkarmalarla sonuçlandığı görüşüne yer verildi.

Ve, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirenlerin hapis cezası ile karşı karşıya kaldıklarına da yer verilen raporda, gazeteciler, lise öğrencileri ve eski Türkiye güzelinin Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla hapis yada para cezalarına çarptırıldıkları belirtiliyor.

 

(Sürecek)

 

 

Bu yazı toplam 191 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi