Neyin sağlığı, hangi güvence ?
Acımız çok büyüktü. 23 Mayıs’ta Soma'da 301 madenci kardeşimizin yaşamını yitirdiği iş cinayeti, yüreğimizi sızlattı.
Onları yitirmekle kalmadık, acımızı büyüten ve derinleştiren aslında sonrasındaki gelişmeler. Ölenlerin aileleri parasal yardım ya da maaş bağlanması vaadiyle susturulmak, tepkiden arındırılmak istenirken (Ve bu kısmen başarılırken) susmaya niyeti olmayan ve hak arayışında ‘’artık yeter, daha fazla sessiz kalmayacağız’’ diyerek kararlılığını gösteren madenciye ise yine ‘’işsizlik yolu’’ gösterildi.
2 bin 831 madenci, geçen pazar günü İŞKUR'dan gelen bir telefon mesajıyla işten atıldı. Telefondaki mesaj şöyleydi:
"4-A kapsamına ait işin sonlanması nedeniyle işten ayrılış bildiriminiz, 30.11.2014 tarihinde yapılmıştır. Sağlıklı ve güvenli günler dileriz."
Nasıl olacak bu sağlıklı ve güvenli günler ?
Bir de bunu söyleseler iyi olacak…
CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz’ün de tepkisinin özünü oluşturduğu gibi, şirket ve hükümet 7 aydır oyaladığı madenciye güvenlikli, sağlıklı ve insanca bir iş ortamı sağlayacağı, çalışma şartlarını iyileştireceği yerde, cep telefonu mesajıyla kaçış fermanı yazıyor. Her şey hallolmuş gibi, bir de 'sağlıklı ve güvenli günler' diliyor.
Sormazlar mı insana, neyin sağlığı, hangi güvenlikten bahsediyorsunuz ?
Sakine Öz, bu facia sonrası, sütunlarımızın çokca konuğu oldu. Ama, süreci takip edip TBMM düzeyinde olayın üstünün örtülmemesi için verdiği uğraşla, bunu da hak eden bir milletvekili.
Diyor ki;
‘’Bugüne kadar baba-oğul gibi geçinen şirket ve hükümet, şimdi ortak sorumluluğun hesabını vermeden, işçilerle karşı karşıya gelme cüretini bile gösteremeden, İŞKUR aracılığıyla yollanan bir cep mesajıyla ortadan kaybolmaya çalışıyor.’’
Kaybolabilir mi bilemiyorum, ama en azından bunu denemek istemesi bile alçakça bir tavırdır…
Soma’daki facia sonrası devlet-şirket mali ilişkisi de ilginç değişiklikler göstermiş. Enerji Bakanı Taner Yıldız ‘’şirketin devletten alacağı var mı’’ sorusunu yanıtlamasa da,
Soma AŞ'nin, Soma'daki diğer madenlerindeki üretimleri için Türkiye Kömür İşletmelerinden Eylül ayında 8 Milyon, Ekim ayında 4 milyon Lira hak edişi olduğu Milletvekili Sakine Öz tarafından bir biçimiyle öğreniliyor.
Peki, bu 12 milyon liraya ne oldu dersiniz ?
Dağılımı şöyle…
7 milyon 779 bin Lirası TKİ tarafından şirket alacağından mahsup edilip madencilere ödendi.
778 bin Lirası ise rödovans için kesilerek kamu hesaplarına aktarıldı.
Yani, devlet, borçlusu olduğu şirketin hesaplarına el koyup, o şirket adına yasal ve ahlaki sorumluluk gereği yaşamını yitiren işçilerin ailelerine ‘hak’ karşılığı ödemeler yapmış oldu.
Bunun propagandası da, ‘’devlet madenciye gereken yardımı yapıyor’’ ifadesiyle yapıldı ve madenci aileleri yine AKP’nin ekonomik, sosyolojik ve psikolojik baskısı altına sokuldu.
İyi de, geriye kamu hesaplarında bekletilen yaklaşık 3.5 milyon Lira kaldı. Bu para ile işten atılan binlerce işçinin maaşı, tazminatı, kıdemi nasıl ödenecek ?
Bu para neye yetecek?