Ne siyasi iktidarların ne de gerici tarikatların yardımlarıyla okudular. Ne onların dershanelerinde ne de okullarında eğitim gördüler. Yurtlarında kalmadı, olanak ve imkânlarından yararlanmadılar. Kendi akıl becerileriyle sınava girdiler, bilgi birikimleriyle kazandılar ve bu ülkenin en değerli akademisyenlerinden oldular.

‘’Ne sevmekten ne zulümden’’ korktular. Doğrudan yana, güzelden yana saf tuttular. Yıllarca FETÖ gibi gerici örgütlenme ve oluşumlara karşı mücadele verdiler.  Bilimi rehber, aydınlanmacılığı yol edindiler. Bunu yaptıkları için her dönem hedef oldular. Tehdit edildiler. Soruşturma geçirdiler. Haklarında davalar açıldı. Korku işlemedi onlara. Susmadılar. Bilgilerini ezenden değil halktan yana kullandılar. Öğrencilerine öğretim hayatı ve sonrasında öncü oldular, ışık oldular.

Üniversitelerden 2 bin 346 akademisyenin uzaklaştırıldığı kararnamede FETÖ'cü diye ihraç edilenler arasında onlarda vardı. Dilovası'ndaki kanser vakalarının artışını ortaya koyan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, kentimizin yakından tanıdığı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Halk Sağlığı bölümünde öğretim üyesi Prof. Dr. Nilay Etiler, Türkiye’nin en önemli adli tıpçılarından Prof. Dr. Ümit Biçer, tarihçi Doç. Dr. Candan Badem ile işçi ölümlerine karşı mücadele eden Yard. Doç. Dr. Hakan Koçak ve öğrencilikten başlayarak akademik hayatları FETÖ ve benzeri tarikatlarla mücadele ile geçen bazı akademisyenlerde ‘’FETÖ’cü’’ diye görevlerinden alındı. 

Ve onların alınmasıyla anlaşıldı ki ‘’FETÖ’cülük’’ yada ‘’darbecilik’’ bir yana, çalışma yaşamı boyunca darbelere karşı demokrasiyi savunan, barıştan yana taraf olmuş ve cemaat gibi oluşumlara prim vermeyen çağdaş ve ilerici akademisyenler, olağanüstü halin olanaklarıyla ihraç listelerine eklenmiş.  İhraç listelerine hangi gerekçelerle isimlerinin yazıldığı ve o isimlerin kimler tarafından hazırlandığı artık anlaşılıyor.

Kocaeli üniversitesinden 19 değerli akademisyen görevden alındı. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bünyesindeki Çocuk Romatoloji Bilim Dalı’nda tek uzman hekim olarak çalışan Prof. Dr. Zelal Ekinci’nin çıkarılan KHK ile ihraç edilmesiyle bölümde yetkili hoca kalmadı. Kocaeli Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Gül Köksal ‘’Bizi kimse kamu yararına çalışmaktan alıkoyamaz. Çünkü üniversite biziz! O mekânlar, odalar, koltuklar bizsiz anlamlı değil, inandığımız evrensel değerler ve bunu taşıyan zihnimiz, yüreğimiz asıl üniversite! ‘’ açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, "Kocaeli’nde büro tutup çalışmalarımıza orada devam edeceğiz. Rektör bizi jurnalledi, dikensiz bir Kocaeli Üniversitesi istiyor.’’ ‘’Kamu suçudur bu yapılan. Hesabını soracağız" dedi. Prof. Dr. Nilay Etiler ise yazdığı bir köşe yazısında kamuoyuna şöyle seslendi ‘’uğradığımız bu hukuksuz, haksız ve kötücül muamele karşısında etrafımızda giderek çoğalan bir dayanışma oldu. Biz zenginleştik.’’ ‘’Eskiden sadece tıp öğrencilerinin hocasıydım, şimdi yüzbinlerce öğrencim oldu.’’

Savaşa ve darbelere karşı barışı ve demokrasiyi, sermayeye ve insan hayatının hiçe sayılmasına karşı emeği ve yaşamı, gericiliğe karşı aydınlanmacılığı savunan o akademisyenler hem üniversitelerin hem de bu ülkenin onurudur! Dilerim tez zamanda bu yanlıştan dönülür.