‘’Türkiye’de kadın olmak zor kadın ölmek kolaydır’’
Tülay Dağaşan yazdığı ilk köşe yazısında kadına şiddete karşı çıkıyor ve okurlarına ‘’Kadın hayattır’’ sesleniyordu.
‘’Ülke olarak, toplum ve zihniyet olarak nereye gidiyoruz? Ardı arkası kesilmeyen her gün duyduğumuz canice işlenilen kadın cinayetleri. Bir dur diyemedik bu cinayetlere. Bu ülkede bazıları Ağacı ''Odun'', Çiçeği ''Ot'', Kadını et sanıyor. Oysaki ağaç nefes, Çiçek ilaç, Kadın da HAYATTIR.’’
Gazeteci Tülay Dağaşan, 2 yıl önce boşandığı Şefik Karaali'nin silahlı saldırısı sonucu Ocak 2024 yılında öldürüldü. Tülay Dağaşan, saldırıda boynuna isabet eden 3 mermiyle ağır yaralanmış, saldırgan Şefik Karaali ise kaçmıştı. Tülay Dağaşan, hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirmiş, kaçan Şefik Karaali ise gece saatlerinde polis merkezine giderek teslim olmuştu. Yapılan soruşturmada Şefik Karaali’nin önceden de Tülay Dağaşan'ı defalarca ölümle tehdit ettiği öğrenildi.
Geçtiğimiz günlerde Gebze Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına sanık Şefik Karaali, ölen Tülay Dağaşan'ın yakınları ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyeti, sanığın suçunun sabit olduğunu, dosyayla ilgili tüm delillerin toplandığını ifade ederek, sanığın 'Eşe Karşı Tasarlayarak Öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Ailenin avukatı Semra Yıldız karar nedeniyle çok mutlu olduklarını belirterek, ‘’Bir daha Tülaylar, anneler öldürülmesin, bir daha çocuklar annesiz kalmasın; kadınlar toprağa girmesin. Buradayız, mücadeleye devam ediyoruz” dedi.
Tülay Dağaşan’ın çalıştığı gazete de kadına şiddete karşı yazdığı yazının devamı ise şöyleydi.
‘’Biz kadınlar, dünyanın her yerinde her yeni güne biraz daha eksilerek başlıyoruz. Çünkü kadın şiddet ile her gün adını bilmediğimiz hayallerinden, hayatlarından ve sevdiklerinden kopartılıyor. Türkiye’de kadın olmak zor ama kadın ölmek kolay. Üstelik birer ikişer değil bir savaştaymışcasına.
Türkiye'de bu kadar can kaybı varken başlıca çözümü olan İstanbul sözleşmesinden geri adım atıp sonrasında ''Bizlerde şiddeti kınıyoruz'' denmesi hiç inandırıcı değil. İnandırıcılığı yok. Dünya kötülük yapanlar değil buna seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.
Toplumun kanayan yarası haline gelen kadına şiddet ve kadın cinayetleri konusunda cezaların caydırıcı olmasının yanında önemli adımlarında atılması gerekir. Bu konuda görüşlerimi siz değerli okurlarımızla gelecek yazımda paylaşacağım.’’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.