Geçtiğimiz hafta medya takip kurumu Ajans Press dünya mutluluk endeksi oranlarını inceledi ve sonuçları aboneleriyle paylaştı.

Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınma çözümleri ağı raporundan ve medya yansımalarından derlenen bilgilere göre dünyanın en mutsuz ülkeleri ve şehirleri şöyle listelendi;

En mutlu ülke hiç kuşkusuz Fillandiya oldu.

Mutluluk seviyesini belirlemek için kişi başına düşen milli gelir sosyal destek, sağlıklı ömür beklentisi, yaşam tercihlerini yerine getirme özgürlüğü cömertlik yolsuzluk algısı gibi ölçüler baz alındı.

Böylelikle dünyanın en mutlu insanları Kuzey Avrupa ülkelerinde yaşadığı bilgisine ulaşıldı.

Buna karşın dünyanın en mutsuz ülkeleri sıralaması içerisinde müslüman ülkeleri yine başı çekti.

Bruni, Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Sudan, Tanzanya, Yemen  Ruanda, Suriye, Liberya, Haiti sıralamada başı çekti.

Bu araştırmanın 74. sırasında yer alan Türkiye’nin önünde ve arkasında bulunan ülkelerin Pakistan olduğu görüldü.

Medyaya yansıyan haber başlıklarına göre Türkiye’de yaşayan insanların mutsuz olma nedenlerinin başında geçim sıkıntısı, yaşam standartı kalitesi, işsizlik, kadına yönelik şiddet ve son zamanlarda tırmanışa geçen cinsel taciz haberleri yer aldı.

Gelelim yaşadığımız şehirlerin durumuna;

Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Başkanı Sait Ağdacı çok önemli bir araştırmayı tekrarladı.

2017 yılında Kocaeli’nde ve dünyada kanser ölümlerinin oranını dünyada %12,5 , Türkiye’de %12,9,  Kocaeli’nde %18,9 olduğunu söyledi.

Gelelim yanıbaşımızda bulunan Dilovası’nın kanserden ölüm oranına %33,7 bizi şaşırtmadı.

Bazı gerçekler siyasetçileri rahatsız eder.

Buna benzer araştırmaları yapan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu Dilovası ile ilgili yapmış olduğu kapsamlı araştırma fincancı katırlarını ürküttü.

Onur Hocaya “şarlatan” yakıştırması yapıldı.

Daha sonra böyle bir rapor hazırladığı için hakkında dava açıldı.

İntikam peşinde koşanlar boş durmadı.

Prof. Onur Hamzaoğlu’nu önce bulunduğu üniversiteden attılar, daha sonra varlığından rahatsız olmalılar ki, tutuklandı...!

Şuan cezaevinde bulunmakta.

Bilmem anlatabildim mi.

Ancak bilinen bir gerçek var ki, her zaman doğruları söyleyecek birileri mutlaka olur ve olacak.

Yaşadığımız şehirlerin yöneticileri bunca sorunlara rağmen son derece mutlu ve umutlu.

Ancak kentlerde yaşayan insanlar onlar kadar şanslı değil.

Şair’in dediği gibi, önemli olan uzun yaşamak değil adam gibi yaşamak...

Ve yaşadığı döneme dair söyleyecek sözü olmak.

Artık vahşi kapitalizm çok insanın sorununu çözmek istemiyor.

Az yatırımla çok insanı kontrol etmek hedefleniyor.

Medya bu iş için en uygun yatırım bu yüzden medyayı kontrol etmek birinci öncelik oldu.

Bilmedikleri ve anlamadıkları bir şey;

Umut insandır, insana yapılan yatırımdır.

Gerisi teferuattır.