Madenci, artık yeryüzüne çıkmalıdır
Üzerlerinden baskı eksik olmuyor,
Bir avuç kömür için yaşamlarını kaybetme riskiyle her zaman yüzyüze olan maden çalışanları, sürekli fatura ödemek zorunda bırakılıyor.
Bir türlü yer yüzüne çıkamayan maden işçilerinin umutlarını da yer altına gömmek üzere düzenlemeler yapılıyor.
Soma’daki katliamın ardından sözde madencilerin çalışma koşullarını iyileştirmek adına yapılan yasal düzenlemeyi fırsat bilen işveren, bu düzenlemeleri, yerin altında çalışıp kömürün karasından geleceğini kazanmaya çalışan işçilere baskı aracı olarak kullanıyor.
Son dönemde. Zonguldak Karadeniz Ereğli İlçesi’nde yer alan Armutçuk’daki maden ocağında çalışan yaklaşık 60 kişinin işten çıkartılması da en somut örnek oldu. Bu sonuca tepki gösteren 600 kadar maden işçisi, işten çıkarmaları protesto etmek için kendilerini madene kilitledi ve 2 gün dışarı çıkmadı.
HATAT Holding’e bağlı HEMA maden şirketi yetkilileri, eylemde olan işçileri “Ne kadar ocakta durursanız durun, biz burayı kapatacağız” diyerek adeta tehdit etti. S özünü ettikleri madeni kapatma tarihi geldi çattı. İki günde 130 işçiyle yollarını ayıran bu şirket, kışın ortasında toplamda 530 işçiyi kapıya koymuş olacak.
İşte, bu vicdansızlıktır, ahlaksızlıktır. Yeni yasal düzenlemeleri yorumlayıp daha fazla kar hırsıyla faturayı işçiye çıkartmanın, hırsızlıktan bir farkı yoktur. Onun için, milyonlar hala ‘’HIRSIZ VAR’’ diye bağırıyor.
Bence, madenciler, artık yeryüzüne çıkmalıdır…
Çıkmalıdır ki, tepkisinin gücünü herkes görsün,
Çıkmalıdır ki, kendi geleceğine sahip çıkabilsin,
Çıkmalıdır ki, sınıfının cesaretini yeniden toparlayabilsin,
Çıkmalıdır ki, bu ülkede yasa koyan sermayenin, kendi koyduğu yasalara uymasını sağlasın.
Ve de diğerleri…
31 Aralık’ta HEMA’nın Armutçuk işletmesinde üretim duracak, kalan işçiler de işten çıkarılacak. Ardından, madene kilit vurulacak.
Peki ne olacak ?
O Maden bir daha hiç çalıştırılmayacak mı ?
Kesinlikle hayır, HEMA Torba Yasa ile çıkan yükümlülükleri bahane ederek işçileri işsizlikle terbiye etmeye çalışıyor. Bunun uzantısı, ‘’işi istiyorsan, şu kadar paraya çalışırsın’’ dayatmasına teslim olunmasını istemektir.
Yaşananların sorumlusu, hükümettir, yani AKP hükümetidir. Hükümet, çıkarttığı mevcut yasaların bile arkasında durmadığına göre, soruna kim sahip çıkıp çözüm üretecek ?
İşçinin ölüsüne sahip çıkamayan, dirisine nasıl sahip çıkacak ?
AKP’nin, madenler ve madenlerde çalışan işçilerin sorunlarına sahip çıkıp çözme niyetinde olduğunu, çıkardığı yasalarla ortaya koymuştur. O yasaların boşluklarından yürüyen işveren, işçileri köleleştirmek için fırsat sahibi olmuştur.
O halde, yer altındaki maden işçisine kalan tek şey, GÜÇLÜ ve KARARLI olarak yer yüzüne çıkıp 1991’in baharındaki gücünü yeniden hissettirmek ve kendi göbeğini kendi gücüyle kesmektir.
Yeni yıla, ancak böylesi bir yeni umutla bakabilirler…