LAFIM SİZLERE ŞOFÖRLER
Suratları bir karış...
Gülümsemek, çok paraya satılıyor da, alamıyorlar sanırım.
Her seferinde, inadına merhaba derim.
İnerken de, iyi günler temennimi bırakırım ardımda.
Belki, bir tebessümle yumuşar kalpleri diye.
Nerde?
Hep aynı tas, aynı hamam!
Defaten kaleme alınmasına, şikayetler edilmesine rağmen hep aynılar.
Değişmiyor, ne ifadeleri, ne kendileri...
Gebze ve Çayırova otobüs şoförlerinden bahsediyorum efendim.
Bu havuz sistemi çıktı, düzen bozuldu.
Evet, eskiyen otobüsler yenilendi ve daha konforlu hale getirildi.
Ancak, şoförlerin değişmesinden vatandaş çok şikayetçi.
Hepsini bilmiyorum ama kendi semtimin otobüs şoförlerinden, halk çok dertli.
Özellikle Şekerpınar-Gebze hattında çalışan otobüs şoförlerinin, ciddi bir rehabiliteye ihtiyaçları
olduğu düşüncesindeyim.
Saygısızlık, üslupsuzluk, hodbinlik gibi tüm olumsuz vasıflarda bayrak onlarda.
Keza Mutlukent ve Sırasöğütler şoförleri de yakın mesafedeler.
Uyardığımızda savunma olarak söyledikleri de şöyle; "Akşama kadar bin çeşit insanla karşılaşıyoruz.
Neler yaşadığımızı biliyor musunuz?"
Evet biliyorum kardeşim çünkü gözlemliyorum.
Bu güne dek sadece iki uyumsuz vatandaşa tesadüf ettim.
İstisnalar kaideyi bozmaz.
Şoförler, halkla bire bir iletişimde oldukları için, çok daha naif olmalılar düşüncesindeyim.
Kesinlikle, iyi bir insani yaklaşım dersi almak zorundalar.
Haftada bir, kişisel seminerler düzenlenmeli mesela.
'Nasıl insan olunur' konulu...
Şekerpınar- Gebze hattının mutlaka alması gerek bu eğitimleri.
İnsan, konuşmaya korkuyor yüzlerini görünce.
Soru sormaya kalksan, ya duymazlar ya da bağırırlar.
Bu ne edepsizce davranıştır!
Sanki şoför değil, mafya.
Geçenlerde, 10 kuruşu eksik diye bir arkadaşı araçtan inmeye zorlamış bir tanesi.
kendilerine gelince, bozuk yok deme zahmetine bile katlanmadan, 10 kuruş para üstünü vermiyorlar.
Ve o kadar çok yolcu alınıyor ki, balık istifi gibi.
Maazallah bir kaza olsa, katliam diye anılır.
Ya da soy kırım...
Farklı hatlarda çalıştıkları için, duraklardan haberleri yok.
Farklı yerlerde indiriyorlar.
Yanlış deyince de, neredeyse dövecek bir üslupsuzlukla cevap veriyorlr.
Bu havuz sistemi dedikleri sistem uygulanınca, Mutlukent'in şoförleri de değişti.
Önceki şoförlerle, Mutlukent sakinleri neredeyse akraba olmuştu.
Ahmet Bey, Atıf Bey ve adlarını anımsayamadığım iki şoför arkadaşla hal hatır sormadan geçmezdik.
Hâlâ da bu şekilde devam ediyor.
Yolda ,yanımızdan geçseler selamlaşırız.
Ve halk, onların geri gelmesini istiyor.
Artık kim ilgileniyorsa, belediye mi?, dernek mi? Bir an önce çözülmesi gerekiyor.
Şikayet etmek de çözüm değil.
Hem, niye şikayet etmek durumunu yaşasın vatandaş?
Yani sözün kısası, yangın var ulaşım hatlarında.
Yetkililerin bir an önce bu uygunsuzlukları ve sorunları giderme yönünde adım atması gerekiyor.
Şoförleri mi eğitirsiniz?
Yoksa eski düzeni mi sağlarsınız ? Bilemem.
Vatandaşın derdi, biraz insaniyet ve güleryüz.
Huzurlu günler efendim...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.