Kocaeli’ni hallettiniz de…
Kentin son bir yıldır tartışılan en önemli sorunlarından biri, olası susuzluktur. Kurak geçen bir kış mevsimi dolayısıyla, barajlardaki su seviyesi düştükçe düştü. Alternatif olarak düşünülen Sapanca Gölü’ndeki belirgin su kaybı da, moralleri iyice bozdu.
Peki, asli görevi bölgeye su temini olan Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSU) Genel Müdürlüğü ne yapıyor dersiniz ?
Bu şirket, asıl uğraşı olan su teminini ‘’nasıl olsa tam anlamıyla kuraklık yaşanmaz’’ varsayımından hareketle değerlendirip, kalıcı önlemler almak yerine, kapsamı geniş büyük ölçekli projelere yatırım yapmanın hesapları içinde.
Yani, kamu görevi yerine ticari rant peşinde koşmanın yoluna girmiş…
Eh, AKP zihniyeti zaten bu ve benzeri şirketleri böylesi ortak hedeflere yöneltiyor. Kamu görevi de neymiş ki ?
Hal böyle olunca, soru şu:
‘’Kocaeli’ndeki susuzluk meselesini hallettiniz de, Karadeniz havzasında bulunan ülkelere yönelik makro projelere yatırım yapmaya mı başladınız ?’’
Evet, yanlış duymadınız, kentimiz halen ciddi susuzluk tehlikesi yaşarken, kuruluşundaki kamu yararı düşüncesinden arındırılmış olan İSU, kamusal alandaki görevini adeta bir kenara koyarak, Karadeniz havzasında olan Türkiye, Romanya, Gürcistan, Moldova, Ermenistan, Ukrayna ve Yunanistan ile birlikte kırsal bölgelerde çevreci, düşük maliyetli ve az enerji kullanımı ve verimli teknoloji ile yapay sulak alanlarda Doğal Arıtma Sisteminin geliştirilmesi ve uygulanmasının teşvik edilmesini amaçlayan Entegre Doğal Atık Su Arıtma Sistemlerinin Teşvik Edilmesi İçin Karadeniz Bölgesi Ağı (WASTEnet ) projesini yürütüyor.
Projenin amacı çok ulvi…
‘’Sivil Toplum Kuruluşları, Devlet Kuruluşları, Üniversiteler, Araştırma Enstitüleri, Özel Sektör ve birey paydaşlarla var olan bilgi becerinin geliştirilmesi ile uluslararası uzmanlık değişimi’’…
Proje, geçen yılın Temmuz ayında başladı ve önümüzdeki yılın Haziran ayı sonunda da bitirilmesi planlanıyor.
AB fonları tarafından desteklenen projenin bütçesi olan 633.3 bin Euro’nun yüzde 90’ı Karadeniz Havzası Programı tarafından eş-finanse ediliyor.
İSU önem verdiği bu projenin 9 ortağından sadece biri. Diğer ortaklar ise Yunanistan’ın Kavala Belediyesi Su ve Kanalizasyon Kurumu (DEYAK), Democritus Üniversitesi (Yunanistan), Amerikan Üniversitesi (Ermenistan), İlia Devlet Üniversitesi (Gürcistan), Tuna Deltası Ulusal Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (Romanya), Odessa Devlet İdaresi (Ukrayna), Eco-TIRAS Uluslararası Nehir Sahipleri Derneği, (Moldova) ve Yalova Üniversitesi.
İSU açısından bakıldığında, bu ölçekte bir ortaklığa katılmak, bu ölçekte bir projeye yatırım yapmak belki 50 yılın en kazançlı işi sayılabilir. Ama, daha önce de söylediğim gibi, İSU’yu asli görevinden oldukça uzaklaştırır.
Projenin yatırım finansmanı, zamanında tamamlanması,işletmeye alınması ve karlılık oranının artırılması gibi kocaman sorunlarla uğraşırken, kentin her bölgesine sağlıklı biçimde içme ve kullanma suyu temini çalışmalarında aksaklıklar yaşanabilir.
Şimdiden bunu görmek gerektiğini düşündüğüm için, yazının başlığını böyle seçtim.
Unutmadan, WASTEnet için Eco-TIRAS Uluslararası Nehir Sahipleri Derneği’nin ev sahipliğindeki en yeni toplantı, çok yakın geçmişte Ermenistan’da yapıldı.
Sonuçlarını ve yeni tezlerini daha sonra paylaşacağım…