İşçiler ile sendikaların kiralık işçilik tasarısına karşı mücadelesi (göstermelik de olsa) devam ediyor. Ediyor da, ne kadar etkili oluyor ya da olacak orası belli değil.

Bence, siyasal çoğunluğu elinde tutan AKP hükümeti ve Saray ittifakı, bu tasarının teminatı olarak ellerinden geleni esirgemeyecekler. Zaten bu tavrı da açık açık sergiliyorlar.

Ülkemizin en büyük işçi örgütü olan Türk-İş, bu tavır karşısında ne yapıyor dersiniz ?

Bence, her zamanki gibi ‘mücadele ediyormuş görüntüsü vermek’’ dışında hiçbir şey yapmıyor.

Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun aldığı karar doğrultusunda tüm illerde stantlar kuruldu ve tasarıya karşı beş gün boyunca imza toplandı.

‘’Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra’’ 81 ilde imza kampanyası başlatıp, toplanan imzaları AKP Genel Merkezi’ne iletmek neye hizmet eder ?

Bu yol, bir konfederasyon için ‘mış’ gibi yapmanın ötesi bir anlam taşır mı?

Bu karar gereği, 5 ilden gelen imzalar AKP Kocaeli İl Başkanı’na teslim edilmek istendi. Bu sırada, sendikacılar, AKP il binasında yarım saat bekletildikten sonra kabul edildi.

Yasayı hazırlayan ve dayatanlara, yasayı şikayet etmek, ‘dostlar alışverişte görsün’ anlayışından başka bir şey değildir. Bunu iyi bilen AKP İl Başkanı da, muhataplık derecesini düşürürcesine Türk-İş temsilcilerini bekletmeyi uygun gördü.

Öte yandan, Türk-İş içinde ciddi bir AKP’lileştirme operasyonu yaşanıyor. Konfederasyonun Genel Başkanı Ergün Atalay ve yönetimi, ‘kiralık işçilik yasası’ olarak bilinen ve Özel İstihdam Bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi veren yasa tasarısına karşı tavırsız kalıp yerini sağlamlaştırmanın peşinde.

Yaptıkları açıklamaya bakar mısınız, diyorlar ki;

 “Başbakanlık tarafından hazırlanarak TBMM’ye sunulan kanun tasarısı, ilgili komisyonda görüşülerek bazı değişikliklerle kabul edilmiştir. Kamuoyunda ‘kiralık işçilik’ olarak bilinen kanun tasarısı bu şekliyle yasalaşırsa, işçiler daha da olumsuz çalışma şartlarıyla karşı karşıya kalacaktır……………”

İyi de, adama sormazlar mı, ‘’siz bu konuda ne yapacaksınız ?’’

Bu tavır, ne yazık ki, işçi sınıfını, gelecek on yıllarda köleleştirilmiş bir düzene mahkum edecektir.

DİSK üyelerine gelince…

Aktif olarak Birleşik Metal-İş üyeleri sokak eylemleriyle tavrını gösteriyor.

Sendikadan yapılan açıklamada;

"Hükümetin Meclis'e sevk ettiği özel istihdam büroları eliyle işçi kiralama adı altında köleleştirme ve yeni esnek çalışma modellerini içeren yasa tasarısına" karşı, işyerlerinden alanlara çıkarak, yürüyüş ve basın açıklamaları yapma kararı alındığı belirtiliyordu.

Birleşik Metal-İş, örgütlü olduğu fabrikaların bulunduğu bölgeler veya şehir merkezlerinde vardiya çıkışlarında yürüyüşler ve basın açıklamaları planladı. Bu eylemler 22 Şubat Pazartesi günü İzmir'de başladı. Bursa, Eskişehir, Bilecik, Mersin, Hatay–Dörtyol, Çorlu, İzmit, Konya, Kırşehir, Manisa, Düzce ve Bursa-Orhangazi için devamı planlandı ve de tamamlandı.

Sonuç, ‘sıfıra sıfır, elde var sıfır’…

Çünkü, üretimden gelen güç kullanılmadığı sürece sermaye bundan etkilenmiyor ve siyasi temsilcileriyle birlikte geri adım atmıyor.

Oysa, bu düzenleme yasalaşırsa;
Mevcut 10 milyon çalışana kiralık işçilik yolu açılacak, işçiye ayrım yasallaşacak,
işveren işçiyi istediği gibi çalıştırabilecek, işçiler taşeronluğu bile arar hale gelecek.
İşçiler, üye sendikaları ve konfederasyonları ne bekliyor dersiniz ?