Unutmayacağıma, unutturmamaya çalışacağıma söz verdiği SOMA KATLİAMI hakkında, CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz’ün, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından yanıtlanması istemiyle Meclis Başkanlığı’na verdiği soru önergesindeki soruları irdeleyeceğim bugün de.

-Kirli hava ile temiz havanın aynı yerden karışarak çıkmasına neden olan ve işçilerin kirli havadan girip yine kirli havadan çıkmasına yol açan düzeneğin tehlikesi konuya ilgi duyan herkesçe bilinir ama nedense önlem alınmamış ve bakanlık da gerekeni yapmamıştır.

-Madencilerin üzerinde gaz maskeleri olmaksızın panolarda çalıştırıldığı tepsi edilmiş de, bu durumdan bakanlığın haberi mi yoktur ? Elbette vardır ama şirket ve TKİ'ye herhangi bir yaptırım uygulanmamıştır.

-İş yetiştirmek ve üretimi her ne pahasına olursa olsun artırmak adına, bazı işleri ehil olmayan kişilere yaptırmak da belki faciaya davetiye çıkartmıştır. Olamaz mı ?

-Ölen madencilerin büyük bölümünün madene her gün yürüyerek inip çıkarken 'S' panosunun kirli havasını taşıyan nefeslikleri yol olarak kullandığı bilgisi ortadayken; temiz hava çıkışının işçilere kullandırılmadığı tespit edilmiştir. Bu durum, KATLİAMA DAVETİYE ÇIKARTMAK değilse nedir ?

-Madendeki taşıyıcı bantların tamamının yanan cinsten olduğu ve yangının büyüyerek hızlanmasına bu bantların da neden olduğu tutanaklara yansımıştır.

Ne diyeyim ki, EL İNSAF !..

-Kullanılan gaz maskelerinin yeterli randımanı vermeyeceği ilgili mühendis tarafından rapor edilmişken, buna göz yummak cinayete davetiye çıkartmaktır.

-Madenlerde çalışanlara iş güvenliği eğitimini yeterince vermemiş olmak da CİNAYETE YATAKLIK anlamı taşır.

-Panolarda oksijen tüpleri bulundurulması, maden işçileri için hayat iksiridir. Ama, olmadığı halde firmaya yaptırım uygulanmaması da, TAAMMÜDEN CİNAYETE ORTAK OLMAKTIR…

-Ve tabi ki, dayıbaşılık/taşeronluk sistemi. Bu sistemin zararları ortadadır. İş güvenliği ve ilkyardım eğitimlerini yeterince almayan maden işçileri, söz konusu sisteme boyun eğmeye zorlanmaktadır.

Bu yüzden;

Maden Mühendisleri Odası’nın raporlarına da yansıdığı üzere dayıbaşılık/taşeronluk sistemi kaldırılmalıdır. Yerine, iş güvenliği eğitiminin tamamlandığını gösteren 'sertifikalı madencilik' düzenine geçilmesi gerekmektedir.

Yeni bir katliam yaşanmaması için, iş cinayetlerinin giderek hergün artmaması için, ilgili uzmanların uyarıları dikkate alınmalıdır. Gereken önlemler vakit geçirilmeksizin yapılandırılmalıdır.

Aksi halde,

Dünyada İŞ CİNAYETLERİ sıralamasındaki BİRİNCİLİK payesini kimseye bırakmayız.

Türkiye, bu kadar ucuz işgücü sağlanan, deyim yerindeyse ‘’KÖLE CENNETİ’’ olmamalıdır. Buna, başta işçi sendikaları olmak üzere, çalışma hayatının tüm tarafları karşı çıkmalıdır.

Son bir söz de, hükümete;

Yeni Türkiye diyorsunuz. Değişim ve dönüşüme öncülük ettiğinizi söylüyorsunuz. Peki, çalışanların can ve iş güvenliğini sağlayıcı yasalar çıkartıp düzenlemeler yapmak, ortaçağın işi midir ? Neden eliniz kolunuz kıpırdamıyor ?