Siyaset toplumu ikna etme sanatıdır.

Son günlerde söyleyecek sözü olmayan siyasiler hakaret ederen, küfür ederek kendini ve siyasi partisini yüceltme çabası içerisinde olduğuna tanık oluyoruz.

Bunun en son örneği AKP’nin yeni istifa etmiş il başkanı Şemsettin Ceyhan’ın eski CHP’li yeni İyi Partili Fatma Kaplan Hürriyet’e yönelik atmış olduğu tweet son derece yakışıksız olmuş.

Bırakın bir milletvekili olmayı bir kadına yönelik bu tür aşağılayıcı, hakaret içeren sözlerin sarf edilmiş olması siyasetin gelmiş olduğu durumun en acıklı öyküsüdür.

Şöyle bir yanılgı içerisinde kimse olmasın;  biz siyasetçilerin birbirlerini eleştirmesin demiyoruz.

Aksine siyasetçi birbirini eleştirsin ancak hakaret edici sözler sarf etmesin.

Aşağılayıcı, incitici sözler kullanmasın.

Bu durum tüm siyasiler için geçerli  temel kural olmalı.

Şimdi gelelim esas konumuza;

Daha henüz siyasi partiler meydanlara inmeden bu tür gerilimleri yaşıyorsak sesli mitingler ve propaganda dönemi başladıktan sonra hiç arzu edilmeyen tablolarla karşılaşabiliriz gibi bir his var içimde.

Bu durum bana 1978 yılında o dönemin CHP Eski Genel Başkanı Merhum Bülent Ecevit’in Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde yaşanan ablukanın pek çok yerde yaşanma ihtimalini hatırlatıyor.

Madem siyaset demokratik bir sanattır. Herkes söyleyecek sözünü söyler bunun da yolu hakaret etmeden, kırıp dökmeden bu işin gerçekleştirme imkanı var. 

Daha sonra da sıkça kullanılan milli irade sözüne herkes güvenecek.

Sandıktan çıkan sonuca saygı duyacak.

Sandıktan her zaman aynı irade çıkmayabilir.

Bu durumu demokratik olgunluk içerisinde karşılamak lazım.

Sosyal medya üzerinden yapılan siyasi paylaşımlar oldukça kavgacı, hakaret edici, incitici gözüküyor.

90 yıllık demokrasi mücadelesi sonucunda elde edilen kazanımlar iktidarda kalmak veya iktidarda olmak uğruna heba edilmemeli.

Bir başka önemli konu seçmen bunca hakaret içeren söylemler arasında siyasetçilerin ne yapacakları konusunu öğrenme şansı ne yazık ki olmayacak.

Çünkü vaatler hiç konuşulmuyor, konuşulsa bile prim yapmıyor.

Çünkü siyaset gerilim ve ötekileştirme, düşmanlaştırma üzerinden yürüyor.

Kim daha fazla küfür ve hakaret ediyorsa vatandaş küfür eden siyasetçiyi konuşuyor.

Yaklaşık elli yıldır siyaseti takip ederim siyaset hiç bu kadar dibe vurmamıştı.

Korkarım bu gidişle dibin daha dibini bile  görebiliriz.

Umarım ben yanılırım ülkem kazanır.