GÜNDEM
Ajans başlamak üzere...
Sessiz olun yumurcaklar, bakalım dünya ne alemde?
Eskiden rahmetli dedem böyle derdi.
O öyle dediğinde ya odayı terkederdik ya da sessizce oturup ajansı dinlerdik.
Sanki anlıyormuş gibi kulak kabartır, sorulara bogardık.
Güzeldi hayat...
Sonra, büyüdük...
Ajanslar başladı, ajansların önemini anladık.
Ajans başladı.
Sessizlik...
"İyi akşamlar sayın seyirciler.İyi akşamlar diyoruz ama maalesef yine üzücü olaylar bildireceğiz." Diye başlıyor konuşmaya.
Son aylarda, ciddi zor bir süreçten geçiyoruz.
Ölümler, savaşlar, katliamlar...
Beşiktaş'ta maç çıkışı, polislere yönelik gerçekleştirilen saldırıda 44 insan yaşamını yitirdi.
44 can'ın, geride bıraktığı eşleri, çocukları ve yakınlarıyla değerlendirirsek,yaklaşık 150 can gitti.
Bunu yapan teröre lanet olsun, deyip devam ediyoruz.
Kınıyoruz, vah tüh ediyoruz çünkü bizim elimizden bir şey gelmiyor.
Daha onun acısının verdiği ateş soğumadan, Kayseri'de asker çocuklarımıza yapılan, hain saldırıyla sarsıldık.
Yaşları 20-23 arasında değişen, daha bıyıkları yeni yeni yerleşmiş gencecik, masum çocuklar...
Bu kadar zavallı,bu kadar aciz,bu kadar aşağılık olan terörün aslında hiç gücü yok!
Olsa, namertçe arkadan pusu kurmazlar!
Yer altında yaşayan, korkak fareler gibiler.
Hatta fareleri de tenzih etmeli çünkü fareler yaradılışlarının gereğini yaşıyorlar.
Bunların yaptıklarının tanımı yok!
Varlıklarının tanımı yok!
Üst kötücüller, kıt akıllı kötücülleri maşa olarak kullanarak, halkı öldürüyor.
Ölenler, Türk-Kürt-Ermeni, hepsi bu topraklarda yaşayan, bu toprakların insanları.
Aynı gökyüzünün altında...
Aynı rüzgarın değdiği saçlarına...
Aynı yağmurun ıslattığı...
Bu zor günlerde yapılan ve yapılacak olan bütün provokasyonlara karşı, teyakkuzda olmalıyız.
Ayrıştırıcı,ötekileştirici olan herkese, her şeye bilinçli olarak yaklaşmalıyız ki silahları geri tepsin.
Böl, parçala, yönet politikasını güden alçakların tek kullandıkları bu...
Bunların üzerine bir de, hemen ertesinde Rus büyükelçisi öldürüldü.
Tesadüf mü?
Asla!
Ayrı ayrı görünse de, yaşananların hepsi tek mihraktan çıkıyor bence.
Birileri bize kafayı fena takmış durumda.
Zaten onlarca yıllar, gözü bizim ülkemizin topraklarında, boğazlarında, konumunda olan o birileri, amaçlarına ulaşmak için her yolu deniyorlar...
Sakın... Mantığınızı yitirmeyin...
Sakin... Dolduruşa gelmeyin...
Bu arada, bunca sıkıntının içinde, Kütahya Belediyesi'nin yaptığı ayıba 'yuh' demeden geçemeyeceğim.
Toplumu kadın-erkek diye ayırıp, eş değil de, karşı saf durumuna sokan bir yazılı neşriyat dağıtmışlar...
Üst düzey trajik komik...
Üstelik, evlenen çiftlere verilmiş bu safsata dolu neşriyat.
Bu tip ahmaklıkları yapanların, derhâl cezalandırılması gerekmektedir.
Affedin, amiyane olacak ama teşbihte hata olmaz.
Yangın yerinin kenarında oturup, sigarasını yakmak için ateşin kenarında oturmuş ...................lara benzetiyorum, bu sıfatsızları.
Boşluğu siz doldurun.
Anlayan, anlamıştır.
İnsan olana kılavuz gerekmez...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.