GTO seçimi “tarafsız” basının da sınavı olacak
Türkiye Odalar Borsalar Birliği – TOBB henüz resmi takvimi açıklamadı ancak kasım veya aralık aylarında TOBB’a bağlı Gebze Ticaret Odası’nda da malum, seçime gidilecek. İçinde bulunduğumuz günlerde bir dönem GTO meclisinde (yanılmıyorsam yönetimde de) yer alan Ahmet Hakan Hocaoğlu’nun sosyal medyadan yaptığı iki paylaşım gerek yerel basın, gerekse yine sosyal medyada haylice tartışma konusu olmuş durumda. Bu yorumu yazmaya başlamadan önce Facebook’tan Hocaoğlu’nun sayfasına girip şöyle bir göz attım
18 Ağustos 2022, saat 02.00 suları itibariyle
Facebook/Ahmet Hakan Hocaoğlu’nda
Macaristan gezisini sorgulayan 10 Ağustos tarihli ilk paylaşımda 54 emoji var. 51’i beğeniyi, 4’ü şaşkınlığı, biri kahkahayı ifade ediyor.
21 yorum ve o yorumlardan sebep oluşan çok sayıda tartışma var. Tartışmalar yer yer hayli sert, kaba saba.
Gebze Ticaret Odası tarafından açıklama getirilmesi gereken bir paylaşım olduğu kanaatindeyim. Gezi GTO bütçesi ile yapıldığına göre gezide yer alanların da listesinin kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini savunuyorum.
“Kamuoyu tarafından bilinmeyenler – 1” başlığıyla yaptığı 17 Ağustos tarihli açıklamaya Facebook sayfasından 56 kişi emoji bırakmış. Bunlardan 53’ü beğeniyi, 3’ü kalpten sevgiyi, birer tanesi düşünceyi ve kahkahayı ifade ediyor.
17 yorum sahibinin 18 yorumda bulunmuş. Bunların 12’si Hocaoğlu aleyhine negatif ve Nail Çiler’i savunan ifadeler.
İçeriği ise GTO Meclisi’nde Nail Çiler’in eşinin ve Çiler’e ait Görtan Otomotiv’in müdürünün de yer alması. Herhangi bir eleştiri yok, kamuoyuna hatırlatmada bulunulmuş ama manidar bir hatırlatma.
Hocaoğlu’nun “yasal değil” diye bir iddiası yok. Ancak ne kadar etik olduğunu topluma sorgulatmak istemiş gibi geldi bana.
Bir de o haberimin detayında da var. Hatta Facebook sayfasındaki o yorumda, o cümleyi cımbızlayarak ben de yorumda bulundum. Müthiş bir hiciv. Bu dile, bu ifade biçimine zaman zaman başvurmak, hatta sürekli kullanmak lazım. Hiciv kıvamında eleştiri de mümkün ve gerilimin önüne geçer..
**
Hocaoğlu aleyhine yapılan yorumlarda inceden siyasette yapılmış. Malumunuz kendisi AKP’li ve hali hazırda Darıca Belediye Meclis Üyesi. AKP ile ilişkili kimi haltlar, hadiseler öne sürülüp sorgulayan var. Gereksiz buluyorum. Sapla saman birbirine karışmamalı.
Kendisi ile uzun yıllara dayanan bir tanışıklığımız var. Herhangi bir ortamda karşılaşınca selamlaşır, yeri geldi mi karşılıklı hal hatır sorarız. Ötesi bir diyaloğumuz düne kadar olmadıydı. Cep telefon numarasını dahi bilmezdim. Massenger üzerinden yazıp numarasını bildirmesini veya numaramı yazıp, aramasını rica ettim. Kibarlık örneği gösterip aradı ve gazetecilik refleksiyle tek soru yönelttim. “Aday mısınız?”.. Yanıtladı.
https://www.gebzehaber.net/adayligim-muallak-ciler-karsitligim-kesin-90319h.htm
**
Ahmet Hakan Hocaoğlu’nun da içinde yer aldığı bir diğer haber çalışmam yorum/haber formatında olmuştu. Darıca’da siyaset/ticaret ilişkisini tüm çıplaklığıyla ve belgeli sorgulayan bir çalışma idi. Bu seferinde olduğu gibi, haber öncesi arayıp sormadım zaten gereği yoktu. Haber hayli ses getirdi. Kendisinin de görmemiş olmasına, ihtimal vermiyorum. Haber sonrası da herhangi bir açıklaması veya bu haberden sonra da şahsıma yönelik herhangi bir tutum, tavır değişikliği olmadı. Karşılaştığımız ortamlarda yine selamlaştık, hal hatır sormaca falan oldu.
https://www.gebzehaber.net/yuru-ya-isa-agabey-66518h.htm
**
Gebze Ticaret Odası seçimlerine yönelik olarak yaptığımız dünkü telefon görüşmesinde bir süre sohbetten sonra, “Aday mısınız?” diye sordum. Kısaca yanıtladı. O yanıtı demeç olarak değerlendirip değerlendiremeyeceği mi sordum. Demeç onayı verince haberleştirdim. Diğer konuştuklarımız sohbetti, neler söylediğini yazamam ama kendi söylediğim, daha doğrusu şartlar ve ortam gereği söylemek zorunda kaldığımı paylaşmamda mahzur yok:
“Sadece GTO değil benzer seçimler öncesi de mevcut başkanın karşısına aday olarak çıkanlar basına atfen, ‘Başkana yakın’ diye yaklaşımlarda bulunuyor. Hâlbuki durum ortada. Görev süresince GTO dahil kurumların başkanları ile basın arasında yoğun bir iletişim olur. Kongre sürecinde ise tarafsız olacağımı şahsım adına taahhüt ederim..”
Söylemek zorunda kaldım çünkü toplumsal ahlaki çöküntünün basın ayağında, payımıza düşeni fazlasıyla, belki de diğer meslek gruplarının çok üzerinde bir oranda almış durumdayız.
Aktif siyasette yeni yer alıp acemilik dönemi yaşayanlar ile yaptığım kimi görüşmelerimde, demeç alma çabalarımda, “Borcum ne kadar?” tarzı yaklaşımlarda kan beynime sıçrıyor ama şunun da farkındayım. Yerel basında demeçlerinin yer almasının dahi ücrete tabi olduğunu sanıyorlar çünkü bizim mesleğin ahlaksız çıbanlarından öyle gördüler.
Zaman zaman hatırlatırım: Tarafsız basın diye bir şey dünyada yoktur. Olmamış ve olmayacaktır…
Buradaki tarafsızlıktan kasıt kişi değil konu bazlı ideolojidir, duruştur, tavırdır, ifadedir.
Ancak bu tür kongreler, seçimler tarafsızlığı gerektirir. O kurumun başkanı dâhil tüm başkan adayları eşit mesafeli olmayı gerektirir.
Yine kongre süreçlerinde röportaj haberciliği de devreye girer. Tarafsızlığın yanı sıra objektiflik tüm adayları konuşturmayı gerektirir. Hatta ve hatta gazete sayfasında eşit oranda yer verme gerekliliği gibi, incelikleri dahi gerektirir.
Gebze Ticaret Odası kongresi bu anlamda ve aynı zamanda Gebze yerel basının da yerel ve genel seçimler öncesi yine ve yeni bir sınavı olacak ancak şimdiden belli ki sorular önceden sızdırılacak olsa dahi, sınavın “meslek ahlakı” bölümü sorularında çuvallayacağız. Sıfırı tüketmiştik, sıfırı orada da göreceğiz.
Bunun işaretlerini şimdiden görmek mümkün.
İlk süreçte Nail Çilerci “tarafsız basın” varlığını hissettiriyor.
Şayet Ahmet Hakan Hocaoğlu aday olursa, Hocaoğlucu “tarafsız basın” da varlığını hissettirmeye başlayacak.
Hocaoğlu aday olmayabilir ancak şu olasılık kesin. Çiler’in karşısına illakin bir rakip çıkacak. O adayın da ona ne şüphe ki, “Tarafsız basın”ı olacak.
Ve seçimi hangi aday ve ekibi kazanırsa kazansın..
Her iki koşulda da kaybeden, hangi adaydan yana “tarafsız” olursa olsun, basın olacak.