Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) yurtdışından 99 milyon 999 bin 990 Amerikan Doları para geldiği iddiası doğrulandı. Hem de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından…

TÜRGEV, Yönetim Kurulu Başkanlığını Ahmet Ergün'ün yaptığı, mütevelli heyetinde Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, büyük kızı Esra Albayrak, AKP İstanbul Milletvekilleri Mehmet Doğan Kubat ve Mustafa Ataş, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de yer aldığı bir vakıf.

Bu vakfın görünen en önemli mali kaynağı, İstanbul’un belli bölgelerindeki bütün imar işlerinin istendiği gibi düzenlenmesi dolayısıyla bağışlanan paralar. Bağışlanacak paranın miktarının, yapılan ya da yapılacak imar değişikliklerine göre değiştiği de iddianamelere girdi.

Şimdi, bu durum artık gizlen(e)miyor…

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın TÜRGEV’e bağış yapan gerçek veya tüzel kişilere ilişkin soru önergesini Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden gelen bilgiler doğrultusunda yanıtlarken, şu ifadeyi kullanıyor: “Kurumsal kayıtlarda yapılan incelemede, TÜRGEV’e 27 Şubat 2008 tarihinden sonra muhtelif gerçek ve tüzel kişilerce yapılan yurtiçi bağış ve yardımlar 29 milyon 666 bin 533 TL, yurtdışı bağış ve yardımlar 99 milyon 999 bin 990 Amerikan Doları’dır…………………………….”

Pes doğrusu…

Bu vakfın elle tutulur bir faaliyeti görülmezken, yapılan bu düzeydeki bağışların ne anlama geldiği elbette sorgulanacaktır.

İşte, bu sorgulama, Erdoğan ailesi ve AKP’lilerin sinirlerini bozdu ve saldırganlaştırdı. İşte bu yüzden, 30 Mart seçimleri sonrasındaki balkon konuşmanın fotoğrafından, yolsuzluk operasyonunda adı geçenlerin neredeyse tümü balkonda elele ve omuz omuza duruyor, güç gösterisi yapıyordu.

Yine Arınç’ın verdiği yanıta göre, TÜRGEV’in 2012 yılı bütçesi gelir toplamı 156 milyon 789 bin 614 lira. Gider toplamı ise sadece 16 milyon 379 bin 410 lira. Bunun toplam 15 milyon 663 bin 602 liralık bölümü de son 5 yılda.

Nüfuz kullanarak vakfa sağlanan bu gelirin kimlerden geldiği ve nerelere kaynak olarak aktarıldığı ise meçhul, soruların yanıtlanmayan ve kafalarda şüphe uyandıran tarafı bu.

İşte bu yüzden de, 17 Aralık’taki rüşvet ve yolsuzluk operasyonu kapsamında en çok tartışılan isim TÜRGEV oluyordu.

CHP sözcüsü Haluk Koç şubat ayında yaptığı açıklamada, TÜRGEV’e yurtdışından gelen paralarla ilgili şu bilgileri verip, sorular sormuştu…

‘’26 Nisan 2012’de Vakıflar Bankası’ndaki Necmettin Bilal Erdoğan hesabına (muhtemelen Ortadoğu veya Suudi kaynaklı bir yapı) Royal Protocol isimli bir kaynaktan 5 dakika içinde 99 milyon 999 bin 990 Amerikan Doları havale ediliyor.’’

Merak uyandıran bu trafiğin akla getirdiği sorular hala yanıt arıyor…

Bu para neyin karşılığıdır?

Rüşvet midir?

Ne karşılığında Bilal Erdoğan’ın önce kendi hesabına, sonra TÜRGEV vakfına 5 dakika içinde aktarılmıştır?