Yediğimiz sebzede, aldığımız gıdalar da neler olduğu konusu yeniden tartışılır oldu.

Sağlık Bakanlığının açıklamadığı araştırmada 524 gıdanın %51’inde sağlığa zararlı karışımlar olduğu ayrıca çeşitli kimyasal atıkların sulara ve gıdalara arsenik geçirdiği tespiti olduğu öne sürülmüş.

Bu konuda Cumhuriyet Gazetesi’nin yapmış olduğu gazetecilik başarısını tebrik ediyorum.

Yapılan araştırmada 2011-2016 yılları arasında Kocaeli, Antalya, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli illerinde çevresel faktörlerin ve sağlık üzerine etkilerinin değerlendirilmesi projesi adı altında bazı bilgiler ortaya çıkmıştır.

Araştırmada Trakya’nın Ergene Nehri havzasında yer alan Edirne, Kırklareli, Tekirdağ illeri ile Kocaeli, Dilovası bölgesinde yer aldığı bu bölgelerde yaşayan insanlardan yerleşim bölgelerinden alınan çok sayıda numune örnekte sağlığa zararlı kimyasallardan söz ediliyor.

Gebze, Dilovası, Çayırova, Darıca sınırları içerisinde halen daha tarımla, hayvancılıkla geçimini sağlayan oldukça fazla aile var.

Bu çiftçilerin kullandıkları arazilerin pek çoğunun yanıbaşında sanayi üretimi yapan küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşları olduğu bir gerçek.

Hatta Gebze’nin yakın mahallelerinde hurda atık depolanma alanları bulunmakta.

Bunların bir kısmı denetim dışı, kural dışı vahşi depolama yapıyor.

Aynı depoların bitişiğinde tarımsal faaliyetler yapılıyor.

Yağan yağmurlar sonucu yeterince ayrıştırılmadan sokaklardan toplanan hurdalardan sızan kimyasal maddeler toprağa karışıyor.

Hatta pek çok yerde bahçe sulamaları yer altında açılan artezyen kuyuları ve sondajlar sayesinde sulanıyor.

Devletin ve yerel yönetimlerin görevi “köylerde” yeni oluşan mahallelerde üretim yapılan gıda maddelerinin sağlıklı olup olmadığını takip etmek ve kontrol etmektir.

Ayrıca hayvancılıkla uğraşan yurttaşların sütlerini, yumurtalarını yılda bir kez olsun gıda takip merkezlerinde kontrol edilmesi gerekir.

Bölgemizde çok sayıda kimyasal üretim yapan tesis bulunmakta.

Bazan kayıt dışı kimyasal atıklar gelişi güzel tarım alanlarına ve boş alanlara döküldüğüne çoğu kez tanık olduk.

Bu yüzden Gebze, Dilovası, Çayırova bölgelerinde seracılık yapan, tarımla uğraşan, hayvancılık yapan küçük tarım işletmeleri zaman zaman kontrol edilmesinde yarar var.

Geçmiş yıllarda Dilovası’nda Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından  yapılan araştırmada emziren annelerin sütlerinde ve çocukların dışkılarında kimyasal madde olduğu tespit edilmişti.

Hiç bir denetim konusunda geç kalınmış sayılmaz.

Gelişmiş demokrasilerde gıda güvenliğine ülke güvenliği kadar önem verilir.

Son yıllarda bölgemizde kanser vakalarının artmasında gıda güvenliğinin denetim dışı olmasının önemli bir etki olduğu herkesçe bilinmekte.

Bu yüzden bölgemizdeki hava ve çevre kirliliği  tarımsal üretimlere ve hayvancılığa olumsuz etkileri olduğu bilinmekte.