Ülkemizde ve kentimizde yaşayanlarımızın çoğunluğu, on yılı aşkın süredir gerçeklerden uzaklaşarak yaşıyor, yaşatılıyor.

Bu durumdan pek şikayetçi olana da rastlamadım.

Çünkü, gerçeklerden uzaklaştıkça hayat toz pembe görünür ve yaşamak daha kolay olur. Kabul edilebilir olmayan onlarca gerçeği kabul edilir, sonra da şükredilip oturulur.

Böylece, tablo ne olursa olsun, yönetenler de ''becerikli'' ve ''vazgeçilmez'' olduklarını düşünüp, halkıyla sadece bu bölümü paylaştıkları bir roman yazmaya koyulur.

Tıpkı kentimizde ve ülkemizde olduğu gibi...

Gebze'den başlayıp kentin batısında kalan ilçeler olarak Çayırova, Darıca ve Dilovası'na bakınca, ''insan yaşamını kolaylaştıran kaç tane proje görünüyor ?'' sorusuna verilecek yanıt pek iç açıcı değil.

Tamamı AKP'li kadroların elinde olan belediyeler, son 5 yılı nasıl geçirdi ?

2009'da vadettiklerini altalta koyup bakınca, söylediklerinin çoğunluğunu hayata geçiremedikleri açıkça görülecektir.

Bu başarısızlığı nedeni elbette kişiler değil. Nedeni, AKP'nin genel anlamdaki belediyecilik stratejisidir. Yoksa, Ne Adnan Köşker'i, ne Cemil Yaman'ı, ne Şükrü Karabacak'ı ve ne de Ziyaettin Akbaş'ı ''başarısız başkanlar ilan etmek gibi bir niyet taşımıyorum.

Ama, başarılıdırlar da diyemiyorum...

Çünkü, Ankara kaynaklı AKP Yerel Yönetimler Projeksiyonu'nda, yeşil alan düzenlemeleri, konut alanları için kamulaştırmalar yapmak ve ağırlıklı olarak yol çalışmalarını kamuoyunun önüne koymak yer alıyor.

Tabi, metropoller için de, göz boyamanın önemli mihenk taşlarından olan metro, tramvay ya da benzeri ulaşım sistemlerini hayata geçirmek. En azından tartışılır hale getirmek önemli.

İşte, projeksiyonun bu bölümünde oldukça başarılılar.

Transit geçişlerin yoğun olduğu, her yere ulaşım olanağının çok çok iyi olması gereken bir kentte, ulaşım, AKP iktidarlarıyla birlikte gerçekten önemli bir sorun haline geldi.

Ulaşımı rahatlatmak için sözde MEGA Projeler hazırlayan AKP, raylı sistemle sağlanan ulaşımı, yaklaşık 2 yıldır çıkmaza soktu. Sözde Yüksek Hızlı Tren (YHT) için bunca zamandır İstanbul-İzmit arasında raylı sistemden yararlanamıyoruz. Ankara'ya raylı sistemle gidebilmek için de, Sakarya'nın Arifiye ilçesine gh,gitmek zorunda kalıyoruz.

Deniz ulaşımı var da yok...

Kara ulaşımında belediyenin Kartal metrosuna kadar olan saat başı otobüslerini saymazsak, özel bir otobüs firmasının (İzmit için) insafına terk edildik. Gebze'den sonrası için de, yıllardır süren minibüs krizine kayıtsız şartsız teslim edildik gibi.

Gerçeklerden uzaklaşmak meselesini iyi kavramak için, içine düştüğümüz durumlardan sadece bunu görmek bile yeterli.

AKP, ''köy yaşamını kente taşımak'' yoluyla kent yaşamını aslında zorlaştırdı. Ve, bunu da ''başarı'' olarak göstermeye çalıştı. Önemli oranda da istediğini aldığı söylenebilir.

Peki, insan yaşamını, sadece ulaşım alanında olsa bile bu kadar zorlaştıran bir yerel ve genel iktidara balşarılı denilebilir mi ?

Gerçeklerden uzaklaştırdıkları kent halkından, şimdi önemli bir bölümü aynı isimler olan adaylarla bir kez daha oy isteyecekler. Yani, bir 5 yıl daha ''sizi uykunuzdan uyandırmayacağız'' sloganıyla belediyelerdeki söz sahipliğini sürdürmek isteyecekler.

Bu yüzden, unuttukları bir gerçeği buradan anımsatmak istiyorum. ''Yağma yok''. Kent halkı, daha fazla gerçeklerden uzaklaş(tırıl)arak yaşamamaya kararlı, haberiniz ola...