Cengiz Akgün

Cengiz Akgün

GEÇMİŞE ÖZLEM DUYMAK

GEÇMİŞE ÖZLEM DUYMAK

Geçmişe ve yaşanmışlıklara özlem çaresi olmayan bir hastalık gibidir.

Bir farkla, öldürmez ne var ki süründürür.

İki kişi bir araya gelince mazi yad edilirken ‘’Vay be ne günlerdi o günler, unutmak imkânsız…’’ neredeyse hepimizin ortak sözü olmuştur.

Eskiyle alakalı acı, tatlı ne varsa hepsini özleriz.

Biliriz ki o yaşanmışlıklar bir daha olmayacak.

Yine de hep anımsar ve tükenmez özlem duyarız.

Örneğin…

Doğduğun, çocukluğunun geçtiği, ergenlikten gençliğe ilk adımları attığın evini, kokusunu özlersin.

Kışın soğukta gürül, gürül yanan ve etrafa sımsıcak hava yayan kömür sobasını özlersin.

Annenin nefis yemeklerini, babanın yorgun ve bitik bir şekilde işten eve dönüşünü, kardeşlerinle hayal meyal geçip giden o anları özlersin.

Sokağında oyunlar oynadığın mahallenin toprak yollarını, tek katlı bahçeleriyle sıralanıp giden kutu gibi evleri özlersin.

Sokağın hemen köşe başında adeta dans eder gibi salınan, yapraklarının sesleriyle dünyanın en şaheser müzik tınısına sahip devasa kavak ağacını özlersin.

Sokaktaki bakkalı, fırından çıkmış sıcacık taze ekmeği özlersin.

Mahallenin delisini bile özlersin.

İsimlerini anımsamadığın ancak cisimleri her daim belleğinde kalmış komşularını özlersin.

Kalp atışlarının dakikada 120 vurduğu ilk sevdanı anımsar, özlersin.

İlk politika yolculuğunu, ülkenin aydınlığa, özgürlüğe kavuşması adına mücadele ettiğin yol arkadaşlarını özlersin.

Okulunu, sınıfını, arkadaşlarını ve öğretmenini özlersin

Sadece özlersin.

Nedeni şu ki yaşanmışlıklar çoktan geride kalmıştır.

Yaşamın son durağına yaklaştıkça anılarla birlikte yolculuk yaparsın.

Eski yaşananlara özlem duymak sanırım daha çok naif ve ince düşünen insanlara istisnai bir şey.

Yoğun duygusallık içinde geçmişle bağ kurmak esasen özel insanlara dair bir özelliktir.

Tabi herkes geçmişe özlem duymaz.

Bazıları da geçmişe özlemi boş ve saçma sapan bulur.

Geleceği daha kayda değer görür.

Demiş ki Adam Fawer:

"Geride bıraktıkların ileriye gitmeni engelleyecek. Unutma; ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek."
Arjantinli yazar Jorge Luis Borges ise:

"Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi ciddiyetle yapardım." demiş.

Britanya’nın büyük yazarlarından Oscar Wilde ise noktayı koymuş:
"Hiç kimse geçmişini geri alacak kadar zengin değildir."
Bencede öyle!

Bu yazı toplam 5669 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Akgün Arşivi