Cengiz Akgün

Cengiz Akgün

GEBZE DİKEN ÜZERİNDE!

GEBZE DİKEN ÜZERİNDE!

Fotoğrafın tamamına baktığımız da Gebze sanayinin olumsuz faktörlerini çok güçlü bir şekilde yaşıyor.

Şimdi kimileri, hadi canım sende falan diyebilir.

Gebze’nin yerleşim alanlarını hilal gibi çevreleyen sanayi kuruluşlarının (bacalı, bacasız) havaya, toprağa ve suya bıraktığı kimyasal atıklar her birimizin sağlığını ciddi bir şekilde etkiliyor.

Gebze’de uzun süredir özellikle hemen her gece saatlerinde havada keskin ve de berbat bir kimyasal koku almanız mümkündür.

Gazeteci olduğumuz için birçok insan bizi arıyor, ‘’Gece çok kötü bir kimyasal koku vardı, pencereleri kapattık fakat koku yine de bizi etkiledi’’ şeklinde şikâyette bulunuyor.

Bilinen odur ki kimi sanayi kuruluşları baca filtrelerini veya arıtma tesislerini tam kapasite olarak çalıştırmıyor.

Nedeni ise filtreleme ve arıtma maliyetlerinin yüksek olması gösteriliyor.

Kimi uyanık işveren işin kolayını bulmuş.

Baca filtresi ve arıtma tesisini çalıştırmak yerine gecenin bir vaktinde sal gazı havaya olsun bitsin.

En fazla cezayı öder!

Zaten yeterli denetleme olmadığını vatandaş söylüyor.

Gebzeliler zehirli hava solumuş, hasta olmuş kimin umurunda ki.

Bunun dışında ise OSB’lerde ki fabrikalar, özellikle kimyasal ve benzeri üretim yapanlar ciddi tehlike oluşturuyor.

Anımsarsanız geçtiğimiz birkaç yıl önce Tuzla’da kimyasal üretim yapan fabrikada yangın çıkmıştı. Sonrasında ise birçok bilim adamı havaya yayılan kimyasalların yağmur şeklinde yeryüzüne düşeceğini ve bununda insan sağlığı açısından önemli riskleri olduğunu açıklamışlardı.

Şimdi düşünün ki Gebze’de ki kimyasal üretim yapan herhangi bir tesiste olası bir yangın veya patlama sonrası neler olabileceğini.

Aslında düşünmesi bile korkunç.

Bu konuda yetkili ve ilgili makamlar ile kimyasal üretim yapılan OSB’nin ne türden önlemler aldığını gerçekten çok merak ediyorum.

Yangın veya benzeri tatbikatlarla böylesine büyük bir tehlike önlenebilir mi?

Tabi günümüzde sanayi ülkenin kalkınması, istidamı ve ekonomisi adına önemlidir.

Ancak bu insan ve çevre sağlığını yok sayıp yalnızca para kazanmak adına olamaz.

Parayı kazanırken insan sağlığı ve çevrenin korunmasına da sanayiciler öncelik tanıyacak.

Sanayi elbette olacak fakat öncelik insan yaşamı ve doğanın yok edilmemesi.

Bir başka şey ise, Gebze’nin çevresini kuşatan sanayi kuruluşlarına yönelik zamanında yol verilmesidir.

Yerleşim alanları ile sanayi tesislerini bu denli içiçe geçmesi tamamen öngörüsüzlük, ileriye dönük plansızlığın sonucudur.

Yani, Gebze diken üzerinde belirsizlik içinde.

Bu yazı toplam 303 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Akgün Arşivi