Daha neyi gizleyeceksiniz
Daha önce söz verdiğim üzere, ‘’unutmamak ve unutturmamak’’ için üç gün üst üste Soma faciacısını yazdım. Bu konuda, CHP Manisa Milletvekilleri Özgür Özel ve Sakine Öz’ün çalışmalarını da dikkate almalıyız.
Sakine Öz, TBMM’deki bir konuşmasında, Soma'da müfettişlerin adli yönden soruşturulmasına izin vermeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, TMMOB ve Türk Tabipler Birliği'ni, tuhaf gerekçelerle ‘madenlerde inceleme yapma’ çalışmasının dışında bırakması üzerine şu ifadeleri kullanıyor:
"Soma'da facianın öncesi ve sonrasında teftişlerin sorunlu biçimde işlediğini, gelişigüzel ve hatta bazı siyasi bağlantılarla ilerlediğini defalarca söyledik. Sorunun iş güvenliği ve işçi sağlığını hiçe sayan, madendeki iş güvenliği uzmanlarının maaşını patrona verdiren düzende yattığını, rödovans ya da taşeron usulüyle çalıştırmanın madenlerdeki sömürü düzenini derinleştirdiğini anlattık ve çözüm için tüm yolları denedik. Gelin görün ki, maden faciası sonrası her adımıyla skandala imza atan Bakanlık, önce müfettişlere soruşturma iznini engelledi, bilirkişi raporlarının ve iddianamenin gecikmesine yol açtı; sonra da sivil toplum kuruluşlarının, alanında uzman oda ve birliklerin madenlerde tarafsız denetim, inceleme yapma başvurularını tuhaf nedenlerle reddetti.
Soma Komisyonunda faciayı netleştirmek, bundan sonrası için alınması gereken önlemlere dair kurum yetkililerine sorduğumuz onlarca soru muğlak biçimde bırakılırken, kamuoyunda oluşan farklı algılara net yanıtlar aramak adına madene inmek isteyen TMMOB ve Tabipler Birliği, ‘müfettişler de sizinle aynı okulu okudu’ gibi garip bahanelerle dışarıda bırakılıyor.’’
Öz’ün, konuşması sonundaki ‘’Boğazınıza kadar batağa saplandınız, daha neyi gizleyeceksiniz’’ tespiti çok önemli. Gerçekten de durum budur. AKP hükümeti, bu katliamda boğazına kadar batağa saplanmıştır…
Öz’ün yönelttiği sorulardan biri ve en can alıcısı halen yanıtlanmayı bekliyor.
Soru şu: ‘’Madenlerde yaşam odası, demir yerine plastik borular, havalandırma alanları, maskeler hala birçok sorunla yüklüyken, şeffaflık için denetim yapmak isteyen sivil toplum kuruluşlarına neden geçit vermiyorsunuz?’’
Yanıtı henüz yok…
Bakanlığın bu tutumu, açıkça şüphe uyandırıcı. İnatla bir şeylerin gizlendiğine, kapalı kapılar ardında başka hesapların yapıldığına dair kuşkuları arttıran bir tutum.
Oysa, Bakanlığın öncelikli görevlerinden biri, iş yaşamında sağlığı, güvenliği ve güvenceyi yerleştirmeye yönelik çalışma yapmak, yapılan çalışmaları denetlemektir.
Milletvekili Sakine Öz, nezaketinden dolayı söylememiş, ama ben söylemeden bu yazıyı bitirmeyeceğim.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik bey, halktan ne zaman özür dilemeyi ve ardından da istifa etmeyi düşünüyorsunuz ?
Söylesenize, durum bu kadar açıkken daha neyi gizleyeceksiniz ?
Diğer bir merakım da, bu katliamda zincirleme sorumluluğu bulunan siyasiler ne zaman yargı karşısına çıkartılıp, gereken cezalara çarptırılacak ?
Halkın vicdanını rahatlatacak davranış ile ‘’bir daha böylesi katliamlar olmayacak’’ tezine inandıracak yaklaşım ve tutum bu olmalıdır.