Çöz çözebilirsen

Çöz çözebilirsen

 

 

Yaşam, çözümsüzlükleri en aza indirgeme savaşıdır. Bunu becermeye çalışırken oldukça yıpranır insan.

Çözmek için çaba harcayıp hedefe ulaşınca mutluluk hisseden insan, çözemediği şeyleri ertelemenin burukluğu, çözümsüzlüğe itilen sorunların orta yerde kalmasının da kızgınlığını yaşar.

Hemen hepimizin yaşamında bu aşamalara ilişkin değişik ve ilginç anımsamalar vardır…

Tek tek irdelemeye kalkmak, bir ya da birkaç romanın konusu olabilir. Ama, aktüel sorunlara yönelik çözücü yaklaşımlar ya da çözümsüzlüğe itiş senaryoları bu köşenin konusu olmuştur, olmaya da devam edecektir.

Şu günlerde, kentte iki konu başlığı ‘çöz çözebilirsen’ dedirtecek nitelikte. Birincisi Kocaeli Eğlence Yerleri Derneği’nin (KEYDER) barlar sokağındaki yıkım sürecinde gelinen nokta dolayısıyla belediyenin ‘’çözümsüzlüğü öneren’’ yaklaşımına yönelik eleştirisi (ki baştan sona haklılar), bir diğeri Derince Safi Port Limanı’nı genişletme çalışmalarının yarattığı hukuki durum, bir başka diğeri ise Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği (KYÖD) genel kurulu öncesi liste ve adaylık hazırlıklarıdır.

İl konuyu birkaç kez bu köşeden irdelemeye çalışmıştım. Şimdi öyle bir noktaya geldi ki, gerçekten de ‘çöz, çözebilirsen’ dedirtiyor.

KEYDER Başkanı Yusuf Ziya Tom, son açıklamasında, “Gelin bu sorunu birlikte çözelim, hiç kimse emeğinden, ekmeğinden olmasın” diyor.

Bu yaklaşım son derece insani, son derece koruyucu ve son derece geliştirici. Peki, neden kabul görmez dersiniz ?

İşte, onu da Tom’un açıklamasından anlamaya çalışalım…

Şunları ifade ediyor;

 “Tramvay projesi kapsamında kamulaştırılarak yıkılan işyerleri sahiplerinin ruhsat haklarının korunmasına yönelik yaptığı görüşmelerde, belediye yöneticilerinin yanıtı hep olumsuz olmuş, sorunların çözümüne yönelik hiç bir adım atmayarak, ayak diretilmiştir. Önce (Tüm eğlence yerlerini kapsayacak bir proje oluşturun destekleyeceğiz, bizim arzumuz da bu yöndedir) denmiş, fakat görülmüştür ki, verilen tüm sözler seçim vaadi olarak kalmış, yapılan görüşmeler hazırlanan projeler yok hükmünde sayılmıştır. Verdiğimiz mücadeleler, çabalarımız sonucunda mevcut barlar sokağı alanı içerisinde bulunan yerlerde işletme açılması durumunda ruhsat verileceği yönünde söz alınmıştır. Maalesef bu sözün de içinin boş olduğu, yerinden yurdundan edilen esnafımız ile oyun oynandığı görülmüştür. Sözü veren belediye kısa bir süre içinde (Böyle dedik ama ruhsat veremeyiz, açılacak işletmelerin kanunda belirtilen yerlere mesafe uygunluğu yoktur) diyerek çark etmiştir. Sormak isteriz ki; belirtilen alan içerisinde faaliyetine devam eden işletmeler mevcut iken kanunda bahsi geçen okul, dershane, mescit gibi alkollü mekanlara mesafe şartı konan mekanlara nasıl olmuş da ruhsat verilmiştir ? Bu mekanlara ruhsat verirken mesafe şartını gözardı eden belediye, mağdur işletme sahipleri ile karşı karşıya gelince mi kanunu hatırlamaktadır ? Burada belediyenin ikircikli tavrı söz konusudur. Bizim tavrımız ve çağrımız da başından beri aynıdır; gelin bu sorunu birlikte çözelim, hiç kimse emeğinden ekmeğinden olmasın, bu şehir tüm bileşenleri ile bir bütündür. Bu bütünü korumak ta hepimizin üzerindeki bir sorumluluktur.’’

Aslında, konu o kadar net ve açık ki, belediyenin ‘alkol karşıtlığı’ tavrı yüzünden ‘çöz, çözebilirsen’ denilecek noktaya gelmiş durumda.

 

 

(Sürecek)

Bu yazı toplam 165 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi