Coştuk bir kere

Coştuk bir kere

 

 

 

 

Sizlere, geçen Cumartesi günü yayımlanan yazımda, bir hüzünden bir de coşkudan söz etmiştim. Evet, o hüznü dün paylaştım. Bugün de coşkuyu aktaracağım.

Öyle ki, Türkiye devrimci hareketi tarihinin içinden akıp gelen, ezgileri halkın dillerinde milyonlar olmuş bir coşku bu.

Grup Yorum’un İstanbul Bakırköy Halk Pazarı’nda Pazar günü yapılan ‘’4. Bağımsız Türkiye Konseri’’ydi o coşku. Oradaydım ve yüz binlerce katılımcıyla birlikte ‘’Ekmek, adalet, özgürlük’’ sloganı kapsamındaki taleplerimizi bir kez daha haykırdık.

Grup Yorum’un ‘’Sıyrılıp Gelen, Haziran’da Ölmek Zor, Berivan, Cemo, Gün Gelir, Türkülerle Yorum, Gel ki Şafaklar Tutuşsun, Cesaret, Hiç durmadan, İleri, Geliyoruz, Marşlarımız, Boran Fırtınası, Yürek Çağrısı, Feda, Yürüyüş, Yıldızlar kuşandık, Başeğmeden, 15. Yıl Seçmeleri, Biz Varız, Kucaklaşma albümlerinden en güzel örnekleri hep bir ağızdan söyledik, coştuk…

Sanat Cephesi’nde yer alan tanınmış isimlerin emekçi halkın ve devrimcilerin sesi, işçi sınıfı ve sosyalizm mücadelesinin de önemli köşe taşlarından birisi olan Grup Yorum’a ilişkin değerlendirmelerini dinledik ve 1 Mayıs çağrılarına ortak bir ses oluşturduk.

Türküler susmaz (susmadı), halaylar sürer (sürüyor) diyordu alandaki yüz binler.

Konsere ilişkin yorumlarını dinlediğim arkadaşlardan biri, ‘’Şimdiye kadar 100’e yakın Grup Yorum konseri gördüm, izlediğim en kötü konserdi. Görsel anlamda şahane, müzikal anlamda berbat, ideolojik olarak en açık propagandanın yapıldığı konser aynı zamanda. Farklı gelenek ve örgütlerden gelenler, örgütsüz halklar olarak dehşet rahatsız olduk’’,

Bir başkası, ‘’Dost da, düşman da dost kucaklaşması nasıl olurmuş gördü’’,

Bir diğeri ‘’En acı ama en anlamlı konserdi bu sefer ki’’ diyordu.

Kısacası, herkes kendi penceresinden bakarak değerlendirme yapmıştı. Ama, oradaki hava, genç kuşak devrimcilerin, ezilen halkların temsilcilerinin ve halkın bizatihi kendisinin uzun zamandır göremediği kadar coşkuluydu.

Alandaki gelişmeleri ‘’CEPHE’nin propagandaları olmasaydı daha iyi olurdu’’ biçiminde yorumlayanların yaptığı haksızlıkları bir kenara koyarsak, yüz binler mutlu ve umutlu ayrılıyordu Halk Pazarı alanından.

Öyle ya, 17 Aralık’tan bu yana halkın yaşamını kaos içine sokmaya çalışan AKP zihniyetine rağmen, o zihniyetin baskı politikalarına ve saldırılarına rağmen, işçi sınıfı ve emekçi halkın gücüne inanan, 1 Mayıs kutlamalarını Taksim’de yapma kararlılığını gösterenler,  umudunu tazeliyordu.

Öyle bir coşkuydu ki, kelimelerle anlatmak zor, yaşanırsa anlaşılacak cinstendi…

Haziran direnişinde yitirilen isimler anıldığında alandaki coşku bir kat daha artıyor, ‘’bu daha başlangıç, mücadeleye devam’’ slogan olmaktan çıkıp hep bir ağızdan söylenen marşa dönüşüyordu.

Ve özellikle Ali İsmail Korkmaz ile Berkin Elvan isimleri, alandakilerce uzun süre onlarca kez ‘’yaşıyor’’ ifadesiyle karşılanıp bağırlara basılıyordu.

Yitirilmiş tüm halk çocukları ve devrimciler adına ‘’andımız olsun ki’’ diye söz veren yüz binler, 1 Mayıs öncesi hem coşkuyu hem de o coşkunun taşıyıcılığıyla sermayeye alanları dar edecek yaklaşımın kararlılığını gösteriyordu.

Grup Yorum bir kez daha anımsattı,

Bu daha başlangıç, mücadeleye devam…

 

 

Bu yazı toplam 188 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi