Yerel seçimler yaklaştıkça, siyaset arenası da iyiden iyiye ısınıyor. Tabi, bu doğal gelişmeye en önemli katkıyı da, ısıtıcıların niteliği yapıyor. Isıtıcı dediğim için aklınıza  başka bir şey gelmesin. Sözünü ettiğim, siyasetin ısıtıcıları.

Bu ısıtıcılardan biri ve en önemlileri sıralamasında önlerde yer alan isim CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce. Öyle bir İnce ki, Meclis’teki salvolarından herkes nasibini ince ince alıyor.

Neyse, işin hiciv tarafını bir yana bırakıp Muharrem İnce’nin beraberinde Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Şafak Pavey olduğu halde geldiği Derince’de, Belediye başkan Adayı Hakan Savaş’a destek verişine bakmak istiyorum.

İnce ve Pavey, Derince’ye CHP’nin çağrıcıları olarak geldi. Belediye Başkan adayı tanıtım programında, son yaşanan olaylardan dolayı AKP’ye yüklenen İnce, bilinen ifadeleriyle Başbakan Erdoğan’ı eleştirdi. Ve, şu sözlerle bir de çağrı yaptı:

“Paralel devlet varmış, kumpas kurmuşlar. Allah aşkına kim gelir birinin ayakkabı kutusuna para koyar. Biz AKP’nin tamamına hırsız demedik. Ama senin adı geçen o dört bakanın nerede ? Meclis’e gelebiliyor mu? Senin milletvekillerin bile buna isyan etti. Sen ise konuyu kapatmaya kalkıştın. Hakim ve savcıları görevden aldın, polislerin yerini değiştirdin. Oğlun hakkında bir iddia var. Yanlış da olabilir, gönderirsin ifadeye, gerçek ortaya çıkar. Oysa, oğlunu makam aracına alıp hakime ve savcıya meydan okudun.’’

Muharrem İnce, Kocaeli’nde yaşayanlar açısından önemli olan bir başka konuya da değindi. Bu konu Yuvacık Barajı’ydı. Başbakan’a seslenirken Yuvacık Barajı’ndan dolayı hakkında komisyon kurulan Sefa Sirmen örneğini de vererek, “Sefa Sirmen hakkında yolsuzluk iddiaları vardı. Hakkında komisyon kuruldu. O zaman Sefa Sirmen Meclis’te kürsüye çıkarak CHP milletvekilleriyle konuştuğunu ancak dokunulmazlıkların kaldırılması için CHP’nin oyunun yetmediğini diğer milletvekillerinin destek vererek dokunulmazlığını kaldırmasını istedi. Ancak hem Sefa Sirmen’e iftira attılar hem de dokunulmazlıkları kaldırmadılar” dedi.

Söylediklerinin tamamı doğru. Ama, bu sözlerin doğru olması, ülkedeki yalan, talan belasının başımızdan defedilmesine katkı sunamadı. Ya da sundu ama yeterli olamadı. Demek ki, tek başına bunloarı söylemiş olmak yetmiyor. Aynı zamanda, eylemci karakteri olduğunu da bildiğim Muharrem İnce ve benzeri milletvekillerinin, özellikle Gezi direnişi sonrası ortaya çıkan tabloyu halkın geleceğine yönelik olarak pozitif biçimde değiştirmek için daha hareketli olmaları gerektiğini düşünüyorum.

Aksi halde, söylenen tüm bu sözler ve yapılan işler boşa gitmiş olacak. Bu yüzden, CHP adına çağrıcı olanların, söz söylemenin dışında tabanlarını da harekete geçirecek yöntemler bulması ve devreye sokmaları gerekir.

Yoksa, Şafak Pavey’in de dediği gibi, başaracağına inanılan kadroların, Kocaeli’nibn AKP’den temizlemeleri pek olası görünmüyor.