BARBAROS TANTAN

BARBAROS TANTAN

Bu paralarımız nerede ?

Bu paralarımız nerede ?

 

Örtülü ya da örtüsüz bütçe, artık neredeyse tamamen denetim dışında. Bütçenin kalemler arası aktarmaları takip edilemez durumda.

Cumhurbaşkanlığı makamının onayıyla çeşitli kurumlara yapılan yardımların içeriği ve miktarını sorgulayacak bir mekanizma da yok.

Hal böyle olunca, devletin kasasından bir yerlere aktarılan ve aktarıldığı yerde buharlaşan paraların akıbetini kimse öngöremiyor ve de kanıtlayamıyor.

İşte, Sayıştay denilen kurum aslında bu iş için var. Ve bu kurum, her yıl sonunda bir denetim raporu hazırlar. Ama, bu raporun gereğini yapması gereken kurumlar her nedense AKP’li dönemlerle birlikte pek harekete geçmez hale gelmiştir.

Böyle olunca da, devletin kasasından kaybolan paralar hakkında en ufak bir bilgiye sahip olma şansımız kalmamaktadır.

Türk Milleti adına hareket eden kurumlar Türk Milleti’nin gerektiği gibi bilgilendirmezken, bu eksikliği giderecek ya da yanlışı düzeltecek bir mekanizma harekete geçirilemez.

Yani, devletin kendi kendini denetleme gücü ortadan kalmış gibidir.

Bu durumu, Sayıştay'ın hazırladığı 2017 yılı denetim raporuna dayanarak söylemek de mümkün. O rapora göre, belediyeler ve il özel idareleri hariç devletin kasasından kâr amacı gütmeyen dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık gibi kurumlara bir yıl içinde yapılan yardım 3.7 milyar lira.

Sayıştay, bu yardımlara soru işareti koymuş durumda. Çünkü, yardım alanların faaliyetlerine ilişkin bilgi verilmediğini tespit ediyor.

Yani, birileri, yardım alanların yasada belirtilen nitelikte kuruluşlar olduğuna kanaat getirmiş ve belgelenmeyen faaliyetlerinde kullanmaları üzerine parasal yardımla ödüllendirilmiş.

Sayıştay, 2017 yılında 151 kurumun cebinden, vakıf ve derneklere çıkan paranın hesabının verilemediğini de tespit etmiş. Bu kurumlardan 10’u genel bütçeli idare, 39’u üniversite, 6’sı diğer özel bütçeli idare, 88’i belediye ve 8’i il özel idaredir.

Yani, kamu hakkını birinci derecede koruması gereken kurumlar. Ama, onlar ne yapmış ? Kamu hakkını korumak yerine, kamunun ihtiyaç duyacağı ilave kaynakları bilinen dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık gibi kurumlara aktarmış.

Yani bizim cebimizden aldıklarını, bir toplam için aktarmak yerine siyasal iradenin tercih kullandığı bir kesime aktarmış.

Kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler kaleminde, dernek, birlik, vakıf üniversiteleri, kamu işveren sendikaları, memurların öğle yemeği, sosyal amaçlı fonla, Türk kültür varlığının korunması ve tanıtımı, bağımsız spor federasyonları, Türkiye Maarif Vakfı’na yapılan bağışlara işaret ediliyor. 

Sayıştay’ın denetlememekten şikâyet ettiği harcamaların bazı dökümü şöyle:

Dernek ve vakıf gibi kurumlara Cumhurbaşkanlığı’ndan 7 milyon 975 bin TL, Başbakanlık’tan ise 1 milyon 548 bin 814 lira yardım.

Parlamenter sistemde görev alan 21 bakanlığın bütçesinden kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan cari transfer ise 2 milyar 182 milyon 504 bin 450 lira oldu. 

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun dernek ve vakıflara toplam yardımı 3 milyon 825 bin 59 TL’yi buldu.

ÖSYM ise dernek ve vakıflara bütçesinden 82 bin 546 TL ödeme yapıyor.

Bitmedi…

Bilinen dernek ve vakıflar bu tür yardımlarda her kurum birbiriyle yarışır hale gelmiş. Sayıştay tarafından denetlenen devlet üniversitelerinden sadece 31 tanesi bildirimde bulunuyor. Bu üniversitelerin dernek ve vakıflara yaptığı toplam para transferinin 22 milyon 52 bin 919 liraya ulaştığı görüldü.

Bitmedi, sürüyor…

Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Personel Başkanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, MGK, Sahip Güvenlik Komutanlığı gibi 15 kurumun bütçesinden 1 milyar 442 milyon 497 bin 948 TL dernek ve vakıflar için harcanıyor.

Aralarında Savunma Sanayii Müsteşarlığı, TÜBİTAK, Kredi ve Yurtlar Kurumu, TİKA, Yurtdışı Türkler Başkanlığı, İŞKUR, BTK, SPK, RTÜK’ün de bulunduğu 61 kurumdan kâr amacı gütmeyen kuruluşlara 116 milyon 242 bin 898 TL harcanıyor.

MİT, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel  Müdürlüğü’nün bütçe sonuçlarında ise kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan cari transfer kalemi bulunmuyor.

Bu kaynakları milletçe oluşturuyoruz, ama dağıtımını denetleyemiyoruz. Ya da millet adına denetleyen ve sonucu herkesle paylaşan şeffaf bir kurumsal yapımız yok ya da varsa da çalıştırılmıyor.

Hal böyle olunca, sorulacak soru elbette ki, ‘bu paralarımız nerede ?’ oluyor.

Bu sorunun yanıtı herkesi çok yakından ilgilendiriyor…

 

 




 

Bu yazı toplam 2711 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
BARBAROS TANTAN Arşivi