Emekçiler, üretip katma değer yaratarak ülkenin ayakta kalmasıni sağlayan önemli unsurlardandır. Ama ne yazık ki, ülke için yapıldığı ifade edilen planlamalarda kendilerine yer bulamazlar.

   Mesela, hükümetin salgına karşı açıkladığı tedbirler paketinde de yoklar...

   Daha önce de yazıp görüşümü anlatmaya çalışmıştım. Kamu emekçilerinin de program dışı bırakılmaya olan tepkisi önüme geldiğinde yeniden değinmek için bir nedenim oldu.

   Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada, “İktidar ‘mış’ gibi yaparken salgın can almaya ve yayılmaya devam ediyor!” deniliyor.

   Yerinde ve rahatsız edici bir tespit...

   Çünkü, kısıtlama saatlerine bakıldığında gece ve hafta sonları önlemleri öne çıkıyor(du). Bu yaklaşım, tüm dünyada hayata geçirilen tedbirlerin çok uzağında. Sanırsınız ki, virüs sadece gece yayılıyor. 

   Oysa, iktidarın asıl derdinin ne olduğu çok açık. Dertleri, pandemi ile mücadele ediliyor görüntüsü vererek sermayeyi korumak. 

   Ayrıca;

   Ülkedeki salgınla ilgili verilen günlük rakamların doğru olmadığı ve kafa karıştırmaktan başka bir işe yaramadığı nihayet Sağlık Bakanı tarafından da itiraf edildi. Masa başı sayı ayarlamaları ile gerçek tabloyu gizlemeye devam etmeyi amaçladılar ama olmadı, olamıyor. 

   Çünkü, açıklanan tedbirlerde yüzlerce, binlerce işçinin çalıştığı işyerlerine dönük bir düzenleme yok. Kamu emekçileri salgın yokmuş gibi çalıştırılmaya devam ettiriliyor...

   Oysa ki;

   Enfekte olan ve hayatını kaybeden insanların ve sağlık emekçilerinin sayısı dahil tüm veriler açıklanmadan, 

    Kamu işyerlerinde dönüşümlü çalışma uygulaması hayata geçirilmeden,

    Hamile, süt izninde olan, engelli, kronik hastalığa veya zayıf bağışıklık sistemine sahip olan, 60 yaşın üstünde olan ve benzeri personelin işe başlatılması ertelenmeden,

   En az 4 hafta boyunca ülkeye giriş çıkışlarda çok sıkı tedbirler uygulanmadan,

   Bu süre boyunca sağlık, belediye temizlik ve gıda satışı dışındaki diğer tüm faaliyetler durdurulmadan,

   Sağlık emekçilerine nitelikli kişisel koruyucu donanım eksiksiz sağlanmadan,

   Pandemi ile mücadelede bakanlığın sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri ile kolektif çalışması olmadan, 

   Covid 19 meslek hastalığı kapsamına alınmadan,

    Vatandaşların zorunlu harcamalarının (su, elektrik, ısınma, vb.) faturaları devlet tarafından ödenmeden,

    Kredi borçları ve benzeri borçlar ertelenmeden,

    Herkese yurttaşlık temel geliri sağlanmadan,

   Bu salgın biteceğe benzemiyor...

   Ne dersiniz ?