Biz kazanacağız !
Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) önerisiyle 1966’dan bu yana “bir daha savaşların yaşanmaması adına, emperyalist savaşlara karşı barış içinde bir dünya mücadelesini yükseltmek için”, sembolik bir gün olarak anılan 1 Eylül Dünya Barış Günü'nü geride bıraktık.
Peki, bugün için dünyada ve yurdumuzda durum ne ?
Biz 'barış içinde birarada yaşamak' derken neyi kastediyoruz, öncelikle buna değineyim.
Tespitimiz şu;
-Empeyalistler ve Türkiye'deki temsilcileri, başta işçi sınıfı ve emekçiler olmak üzere tüm muhalif kesimlere yönelik sömürü ve şiddet politikalarıyla baskıyı, işsizliği, yoksulluğu büyütüyor.
-Bu yaptırımlara karşı toplumun en meşru hakkı olan demokrasi mücadelesini bastırmak, sindirip susturmak için katliam ve tutuklama operasyonlarına hergün yenisi ekleniyor.
Hal böyleyse, bu saldırılar elbette durdurulmalı.
Bu nedenle;
Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri olmayanlar, kendi aralarındaki farklılıkları çatışmaya dönüştürmeden birlikte yaşamı inşa etmelidir.
Bizler;
Farklılıklarımızı çatışmalara dönüştürüp gençlerimizin yaşamlarını zindanlarda darağaçlarında ölüme mahkum edenlerle BARIŞ söz konusu bile olmamalı diyenlerdeniz...
Bunun için;
Halklarımızın kanını kene gibi emen ve sömürenlere izin vermeyenlerin safında olmaya devam edeceğiz.
Emperyalistler ve her renkten işbirlikçileri savaş, topumuz ve tankımız olmasa bile biz BARIŞ diyoruz.
BİZ KAZANACAĞIZ...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.