Epey zamandır konuşuluyordu, gündemin yoğunluğu nedeniyle erken seçim konusuna şimdi sıra gelebildi.

2015 yılı, genel seçimlerin yapılacağı bir yıl olacak.

Okullar 7 Haziran 2015’te kapanıyor.

Herkes köyüne ve tatile gider endişesiyle önlem alma ihtiyacı doğdu.

Bu yüzden Nisan ayında sandığa gitme ihtimali var.

Erken seçimin gerekçelerinden birinin bu olduğunu söylemek mümkün.

Ancak bana göre daha önemli ve öncelikli konular var.

Asıl gerekçe “kriz kendini hissettirmeden” baskın seçime gitmek isteniyor.

İktidar hiç olmadığı kadar ekonomide sıkışık durumda.

Dolar yükseliyor, Euro yerinde sayıyor; zaman zaman kan kaybediyor.

Türkiye, ihracatının önemli bölümünü Euro üzerinden yaptığı için gelirler düşüyor.

Diğer tarafta ise borçlanmaların büyük bölümü dolar üzerinden yapıldığı için bu alanda da ekonomik kayıplarımız var.

İşsizlik ve zamlar kapıya dayandı.

Hukuki belirsizlikler ve siyasi istikrarsızlık ciddi tedirginlik yaratmakta.

Tüm bunlara ilave olarak iktidar kendi başına sardığı göç dalgası, Suriye ve Irak’ta kaybetmiş olduğu ihracat pazarı hepimize vergi zammı olarak geri dönebilir.

Her şeyi bir kenara bırakırsak, sınırımızda yürütülen kirli bir savaşa dahil edilmek isteniyoruz.

Sırada, satılmak üzere hazırlığı yapılan şeker fabrikaları, Haydarpaşa Garı, Otoyollar gibi Cumhuriyetin son mirasları var.

Ne demişler?

Hazıra dağ dayanmaz…

Muhalefet herhalde bu olup bitenin farkındadır.

Buna göre hesap yapıyorlardır muhtemelen.