Batman, Mardin ve Suruç…

Batman, Mardin ve Suruç…

 

Halkın Türkiye Komünist Partisi heyeti, iki gün süren Mardin, Batman ve Suruç ziyareti sonrası, bölgedeki yaşamı anlatan bir rapor yayımladı.

Raporu okudum ve ayrıntılarını sizlerle paylaşmayı görev kabul ettim…

IŞİD'in Şengal ve Kobane saldırılarının ardından Türkiye'de oluşturulan kampları ve bölgede süren savaşı gözlemlemek için oluşturulan heyetin hazırladığı raporda, AKP'nin tampon bölge planının Suriye’deki merkezi iktidara ve Rojava’daki Kürt yönetimine karşı bir girişim olduğu belirtilerek, "Tampon bölge önermesi çöpe atılmalıdır" deniliyor.

Heyetin ilk durağı Batman'da Beyçayırı mevkiinde terk edilmiş Ezidi köylerinin yakınında Batman Belediyesi tarafından oluşturulan Ezidi kampı olmuş.

Önce şehir merkezinde kurulan, ancak HÜDA-PAR'ın varlığının Ezidiler üzerinde yarattığı tedirginlik üzerine şehir dışına taşınan bu kamptaki büyük çadırlarda 1450 kişi kalıyor. İhtiyaçları da Batman Belediyesi ve şehir halkı tarafından karşılanıyor.

Ama, bu çadırlarda en fazla 1,5 ay daha idare edilebileceği ifade ediliyor. Sonrasında, depremin ardından Van'a gönderilen konteynırların geri getirilmesiyle ihtiyaçların bir bölümü karşılanmış olacak.

Bu kamplardaki yaşam, Batman Belediyesi'nin katkılarıyla sürüyor. Devlet tarafından en ufak bir katkı yapılmadığı burada, hayat, oluşturulmaya başlanılan komisyonlar üzerinden sürüyor. Belediye, çocukların eğitimi için çalışmalara başlamış. Bu yüzden de, mülteciler devletin oluşturduğu kamplara gitmek istemiyormuş.
Kampta yaşayan Ezidilerden 22 yaşındaki Kemal Bazoi, dört kardeşinin Şengal'de kaldığını, kendisinin yeni evli olduğu için ailesi tarafından gönderildiğini, dayısının IŞİD katliamında hayatını kaybettiğini, amcasının ise IŞİD militanları tarafından kafasının kesildiğini söylemiş. Aile olarak yaşadıklarına yönelik tepkisini dile getirirken de, “O kadar öfkelendim ki, kendimi IŞİD'lilerin arasında patlatmak istedim. Ailem engel oldu” demiş.

Bu duyguları düşünmek bile ürkütücü, ama onlar için realite…
Arkadaşlarını, Şengal'den çevre köylere yiyecek almaya gittikleri sırada katledilmiş olarak bulan Kemal, Musul'da üniversitede okurken Barzani'nin partisine gidip geldiğini, ama IŞİD'in Şengal'e saldırısı sırasında Barzani'nin kendilerini arkalarından vurduğunu aktarmış.

Bir başka ilginç not, Ezidilerin, PKK ile buluşmasında…

Saldırıdan 4-5 gün sonra sadece PKK bölgeye yardıma gidiyor ve açtıkları yoldan 4 bin 500 kişi Batman’a ulaşıyor. Bu yolla kurtulan Ezidi sayısı yaklaşık 200 bin olmuş. PKK’nin böyle yaklaştığı Ezidileri, Araplar arkadan vurmuş. IŞİD saldırısı sırasında kirve dedikleri çevre köylerde yaşayan Araplar, evlerinin kapılarını söküp, silahlarını alıp kadınlarına saldırmış. IKemal, bu durumu örneklerken de şunları kaydetmiş: ‘’IŞİD yaklaşık 1000 kişinin yaşadığı Koça köyüne gelip, (Müslüman olun ve silahlarınızı, altınlarınızı bize verin, size bir şey yapmayacağız) dedi. Buna rağmen IŞİD ve Sünni Araplar, söylenenleri kabul eden ve yerine getiren köylülerin çoğunu katletti.Bebekleri vurdular, küçük kızları ise haremlerine aldılar. Savaşabilecek erkekleri ise 15-20 kişilik gruplar halinde öldürdüler.’’
Bu sözler, insanın kanını donduran cinsten. Dinlerken bile irkilmemize neden olan bu sözlerin sahibi, vahşeti birebir yaşamış bir Ezidi genci. Geleceği de belirsiz biçimde yaşama savaşı veriyor.

 

 

(Sürecek) 

Bu yazı toplam 194 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi