Anla(ya)mayanlara anımsatmak (2) !

Anla(ya)mayanlara anımsatmak (2) !

 

 

Yakın geçmişte hissettiğimiz bu depremin düşündürdüklerini sıralarken, İstanbul için en önemli sorunlardan biri de depremde toplanma alanları…

İstanbul Çağlayan’daki Abide-i Hürriyet Parkı, toplanma alanı olarak seçilen yerlerden biri. 35 bin metrekarelik alana 700 çadır kurulması planlanıyordu. Ancak Çağlan Adliyesi yarısını kapladı. Bostancı’daki 180 çadır kapasiteli alanda şimdi rezidans var. Ortaköy de aynı durumda. 185 çadırlık alanda bugün rezidans yükseliyor. Zeytinburnu’ndaki çadır alanında KİPTAŞ konutları, Üsküdar’daki çadır alanında Medeniyet Üniversitesi var.

İyi de, halk nerede toplanıp sarsıntılardan psikolojik olarak korunmaya çalışacak ?

Geçen yıl ki veriler, deprem olduğunda toplanma alanı olarak kullanılmak üzere boş tutulması gerek yerlerde şimdi neler var, onlara bir bakalım…

Ali Sami Yen (Şişli), Anthill (Şişli), Starcity Outlet Center (Bahçelievler), Zaman Gazetesi (Bahçelievler), Ağaoğlu My City (Bahçelievler), Meydan AVM (Bahçelievler), Sahilpark Veliefendi (Zeytinburnu), Onaltı Dokuz (Zeytinburnu), Ora AVM (Bayrampaşa), Forum İstanbul (Zeytinburnu), Kiptaş Ünalan Evleri (Üsküdar), Kiptaş Tuzla 2-3 Etap Konutları (Tuzla), DAP Royal Center (Maltepe), TOKİ Avrupa Konutları (GOP), Kemalpark evleri (Esenler), Çınar Olimpia Park Sitesi (Bağcılar), Ataköy Konakları (Bakırköy), Capacity AVM (Bakırköy), Selenium Plaza (Beşiktaş), Ortaköy Ermeni Vakfı Arazisi (Beşiktaş).

Bu AVM’ler ve rezidansları yapanlar mı anlayışsız, yoksa oralara imar izni veren bürokrasi mi ?

Bence iki kesim de sorumlu ama anlayışsızlıklarından dolayı değil, halka karşı suç işlemekten. Bu alanları imara açmak ve açılan yerlerde devasa inşaatlar başlatmak ‘’taammüden cinayet’’ suçundan başka anlam taşımaz.

1999 yılındaki Marmara depreminden sonra İstanbul’da 762 mahalle ve 173 köye, içinde olası bir afette ihtiyaç duyulacak battaniye, çadır, ilkyardım ve kurtarma malzemeleri bulunan konteynerler yerleştirilmişti. Her biri yaklaşık 20 bin dolar olan konteynerlerde, afet sonrası ilk saatlerde vatandaşların müdahalelerine yardımcı olunması amaçlanıyordu. İçinde 960 parça malzeme bulunan bu konteynerler, toplanma alanlarında tutuluyordu ancak neredeyse hepsi yok oldu.

Gezi Parkı da, bu toplanma alanlarından biriydi. Geçen yıl Haziran ayında halk Gezi Parkı’na AVM yapılmasına karşı meydanlara çıktığında, üzerinde durulan noktalardan biri de buydu.

Şimdilerde, İstanbul için durum gerçekten vahim.

Halkın toplanacağı ve sahra hastaneleri gibi gerekli hizmetlerin sunulacağı toplanma alanlarının sayısı 2001 yılındaki Afete Yönelik Acil Eylem Planı kapsamında olduğu gibi 470 değil. Bu alanların sayısı, bilindiği kadarıyla 100’ün altına düştü.

Varın gerisini siz düşünün. Sadece İstanbul’da değil, deprem riskinin yaşandığı bütün illeride benzer durumlar var ve gereken önlemleri almak başka bahara bırakılmış durumda.

Böyle bir durumu ve yaratacağı olası sonuçları anla(ya)mayanlara anımsatmak gerekmiyor mu ?

 

 

 

 

Bu yazı toplam 226 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi