Gezi parkı olayları sonrası örgütlenen ve yaşama müdahale noktasında adın adım yol katetmek için her yolu deneyen AKP’nin karşıtlı temelinde örgütlenen Birleşik Haziran Hareketi, eğitimdeki yarıyıl dolayısıyla AKP’ye karne de verdi.

Türkiye’nin bir çok yerinde, Haziran ayaklanması sırasında polisin attığı gaz fişeği sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan’ı anmak isteyen genç kuşaklara izin verilmez, o protestolara katılmak isteyenler karga tulumba gözaltına alınırken, Birleşik Haziran Hareketi Milli Eğitim’in karnesini açıkladı.

Karnede, AKP'ye bilimsellik, laiklik, demokrasi, eğitim, ekonomi, sağlık ve çevreden  sıfır notu verildi. AKP, diktatörlük, hırsızlık, katillik, cinsiyetçilik ve ayrımcılıktan beş tam puan aldı.

Eylemler sırasında konuşan öğrenciler, AKP'nin karnesini açıklayan hareketin 11 Şubat'ta 1 günlük uyarı boykotu hazırlığı içinde olduğunu da anımsatıyordu.

Öğretmenler de, AKP’nin en temel hak olan eğitim hakkını alınır satılır hale getirdiğine dikkat çekerek, karma eğitimin kaldırılmak istendiğini bir kez daha anımsatıyordu. Ve, onların da çağrısı, AKP'ye en büyük dersi vermek için boykot olmuştu.

Öğrenci velilerine gelince…

"Ben çocuğumu kindar ve dindar nesil olsun diye okula göndermiyorum’’ diyen veliler, devletin eğitim politikası olarak din dersi vermesinin kabul edilemez olduğuna işaret ediyordu.

Anlayacağınız, toplumun önemli bir bölümü, yarıyıl tatili öncesi verilen karneler üzerinden gönderme yaparak, AKP’nin eğitimde gericileştirme operasyonu olarak bilinen 4+4+4 sisteminin sıkıntıları ve doğuracağı sonuçlar üzerine tepkisini dillendiriyordu.

Bu dillendirmelerden de anlaşıldığı üzere, AKP’nin karnesi zayıflarla dolmuştu.

Milyonlarca öğrencinin karne aldığı bir günde, eğitim politikalarını belirleyen siyasi iktidara not vermek, elbette herkesin hakkıdır.

AKP’nin, laik ve bilimsel bir eğitimin geride kalan son kırıntılarına dahi düşman bir iktidar olduğu ortada.

Eşitsizliğin, gericiliğin, sömürünün devamı için eğitime ve gençliğe el atmak zorunda olduğunu gizlemeyen bir iktidar olduğu da.

Üniversitelere külliye diyen, öğretim görevlisini imamlaştırmak isteyen AKP iktidarının eğitim tüccarlığına, gericiliğe kazandırdıkları saymakla bitmez.

Sonuç gün gibi ortadadır ki, AKP ile bütün bir ülke kaybetmektedir. İşte bu yüzden, AKP'nin karnesi sıfırlarla doludur. 

Laik, bilimsel, eşit ve anadilde eğitim açısından AKP sınıfta kalmıştır…

Karne alan çocuklarımız ve gençlerimizi, onlara karne veren eğitim emekçilerimizi, varını yoğunu çocuğunun eğitimi için harcayan velileri, Haziran hareketinin bilimsel ve laik eğitim için başlattığı mücadelesine katılmaya ve 11 Şubat'ta yapılacak olan bir günlük uyarı boykotuna destek vermeye çağırıyorum.

‘Eğitimimizi ve geleceğimizi AKP'ye terk etmeyeceğiz’ diyenler, haydi şimdi tam sırasıdır.