Güven Çağlayan

Güven Çağlayan

YUSUF ÖZTÜRK?

YUSUF ÖZTÜRK?

 

2005 yılında Gebzespor’la tanışan ve o süreçten bugüne kadar hiçbir karşılık beklemeden her dönem maddi manevi destek veren bir kimliktir. Kulübün en kötü dönemlerinde üzerine düşenleri yapan, gelenleri geri çevirmeyecek kadar iyi bir Gebzespor’ludur.

Hayatında çok sevdiği ailesini ve Trabzonspor’u ikinci plana koyacak kadar tutkulu bir Gebzespor’ludur.

Dün piyasaya çıkanları da cebinden çıkartır.

İnançlıdır, adaletlidir, merttir, sözünün eridir. Lafını insanın yüzüne karşı konuşan dik duruşun simgesidir. Böyle insanların sayısını arttırmak yerine, basit bedeller yüzünden neden bu işlerden uzaklaştırma gayretine düşeriz. Neden onure etmeyiz. Biz ne isteriz. Neyin mücadelesini veriririz. Biz böyle mi profesyonel liglere döneceğiz? böyle mi il olacağız? Böyle insanların yıllardır verdiği emeğin karşılığı onu yıpratmakmıdır, yok saymakmıdır? Soğutmakmıdır?

İlker Çakır başkanlığı bırakma kararı aldıktan sonra;

 Gebzespor başkanlığına da anasının ak sütü gibi hak ederek oturmuştur. Gelinen noktada kime hangi sözü verdiyse tutmuştur. Cebinden 1 milyondan fazla para harcamıştır.  10-15 bin TL’ye oynayan futbolcularla 5’te 5 yaparak bu işin nasıl yapılması gerektiğini tüm Gebze’ye göstermiştir. Bu saatten sonra Gebzespor başarısız olursa sorumlusu kendisi değildir. (En azından bana göre öyledir)

5 te 5 yapan bir başkan hak ettiği değeri görmemiştir.

 Bu işin fıtratında kıskançlık vardır. İhtiras vardır. En zor zamanında yanında olduğun insanların akıl almaz operasyonları vardır. İşte bu insanın psikolojisini alt üst eder, mutsuz eder, huzurunu kaçırır, kendi işlerinin aksamasına neden olur!

Vefanın olmadığı bir yerde bu mücadeleyi vermeye gerek yoktur.

Kendisine bir gazeteci olarak değil, bir kardeşi olarak tavsiyem şudur;  Beylerbeyi maçından en az 2 gün önce;

Gebzespor’a operasyon yaptığını düşündüğü kim varsa, Gebzespor menfaatleri için; eğilmeden, eyvallah demeden oturup doğru insanları yanına alarak bu işi daha fazla çıkmazlara getirmeden bir uzlaşmaya varıp, destek sözü alıp sağlam kafayla yoluna devam etmeli.

Ya da; şimdiye kadar harcadığı paraları, futbolcuların, peşinatlarını, kendisini istemediğini düşünenlerden alıp kulübün anahtarını teslim edip, ne haliniz varsa görün demelidir. Bu işin üçüncü bir seçeneği kesinlikle yoktur.

 Ben durumu idare edeyim, olanları görmezden geleyim demek ikinci kriz ortamında olayları çıkmazlara sürükler. Bir daha Gebze stadının kenarından geçmeyecek kadar bu işten nefret eder. Sayısız örnekleri var. (Ona muhalefet olduğunu düşündüğü kişiler 1-0 öne geçti. 2-0 olursa çeviremez) İkinci gol içinde mutlaka bastıracaklardır. 

O yapının destek sözünü almadan devam etmemelidir.

Gebzespor’da peşinatlar ödenmiş, primler verilmiş gelen yönetim de bedava koltuğa oturmasın. Yusuf Öztürk’ün harcadığı paraları kendisine versinler bakalım rüyalarından bile görüyorlar mı? 3 maç üst üste kazanmayı!

Kimsenin gündeme getirmediği ancak kapalı kapılar arkasında herkesin birinci gündem konusu olan pankart olayıyla ilgili Gebzespor yönetimi en doğru şekliyle Gebzespor menfaatlerini birinci sırada tutup, bir basın açıklaması yaparak kamuoyunu bilgilendirmelidir. Gebzespor her yıl saha dışı olaylar yüzünden neler kaybediyor. Bu sorunu halının altına süpürmek daha büyük sorunlara sebebiyet verir. Bu bilgi kirliliği de Gebzespor’un önümüzdeki süreçlerde en önemli sorunu olur. Kulüp uzun süre zarar görür.  Gebzespor yönetiminden, taraftar temsilcilerinden, eski başkanından Beylerbeyi maçı öncesinde tek yumruk olmalarını bekliyoruz. Gebzespor'un menfaatleri için. Saygılarımla…

 

Bu yazı toplam 3407 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Güven Çağlayan Arşivi