Fatoş Özut Kırtay

Fatoş Özut Kırtay

VEDANIN ADI AYŞE

VEDANIN ADI AYŞE

 

Bir akşamüstüydü aradığında.

Telefonu değiştireli epey olmuştu ama , bir türlü alışamadıgımdan eski numaraları kayıt etmeyi, adın çıkmamıştı arayınca.

Bu yüzden tanımamıştım numaranı.

Neşeli, cıvıl cıvıl bir sesle sitem etmiştin.

"Aşkolsun, beni tanımadın.Numaramı mı sildin? Oysa sen ben de kayıtlısın hep." 

Diyerek mahçup etmiştin beni deli kız...

Ardından eklemiştin;

"Canım arkadaşım bu pazar benim imza günüm var.

Ben senin imza gününde olamadım ama sen gel beni utandır.Yanımda olmanı çok isterim."

O gün il dışında olduğum için yetişememistim kuzum.

Pazartesi günü , durumumu izah edip, kitabımı ayır, telafi edelim diye yazmıştım.

Sen de "canın sağolsun arkadaşım" diye cevaplamıştın da kalbim burulmuştu.

O melun haberden hemen önce aklımdan geçmiştin de yine yazmıştım.

'Buluşalım bu akşam neredesin?' diye.

Meğer ben yazdığımda, sen çoktan gitmişsin kendinden.

Duyduğumda inanmadım.

İnanamadım.

İsim benzerliğidir, soyadı da benzer canım.

Yok o değildir, mümkünü yok demiştim.

Mümkünmüş...

Bir türlü fırsat bulup , o istediğin gibi upuzun vakit geçiremedik seninle.

Hep ayak üstü, hep telaşların arasında sıkıştık.

"Şiir konuşalım sabahlara kadar ,öyle çok istiyorum ki." 

Derdin, konuşamadık upuzun hiç.

Gittin...

Daha doğrusu gittiğini duydum.

Gidişine şahit olacak kadar cesur da olamadım.

Yattığın yerde görecek kadar da...

Seninle her sabah karşılaştığımız o köşe başındasın hep sanki.

Oradan her geçtiğimde, şimdi seslenip arkamdan, sarılacaksın gibi geliyor.

Sımsıcak gülüşüne, buz gibi ölüm soğukluğunu konduramıyorum.

Kabullenmek zordur vedaları.

Hele böyle emrivaki ve dönüşü olmayan vedaları sindirebilmek çok zor kuzum.

Huzur içinde, ışıklar içinde bekle gittiğin yerde.

O bulamadığın huzuru, sevgiyi, toprak ananın koynunda duyumsayarak bekle.

Şiir konuşamadık uzun uzun, dar vakitlere saklanmış zaman yüzünden.

Masmavi gökyüzünde oku şimdi sana ithaf ettiğim şiirleri...

Gittiğin gün

Beyaz bir güvercin

Avuçlarımda

Sessizce çırpınarak can verdi

Umuda küstüm.

Gittiğin gün

Kelebeklerin renkleri 

Birdenbire soldu

Zifir karaya düştüm

Yaramaz ve şımarık

İki çocuk gibiydik seninle

Gittiğin gün

Bin yıl büyüdüm.

...........................

Bunca kötülüğün olduğu Dünya'da

Şiir yazmalıydık hep

Sevgi ve aşk üzerine

Yazmalıydık ki

Gökyüzü hep masmavi olsun...

Hoşçakal arkadaşım, hoş kal...

Bu yazı toplam 1587 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatoş Özut Kırtay Arşivi

NESİL

18 Eylül 2024 Çarşamba 07:02