YENİ BİR YIL UMUDU...!
2015 yılının ikinci yazısı...
Böyle günlerde gidenle gelen arasındaki fark kıyaslanır.
Zaman sanki kendi içerisinde kesintiye uğruyor gibi olur.
Yıllar, aylar, haftalar, günler ve saatler birbiriyle yarışır.
İnsan bu koşuşturmanın içerisinde kendini merkeze yerleştirse bile değişen pek fazla birşey olmaz.
Yılbaşı gecesi Gebze’nin bir bölümünü geç saatlere kadar dolaştım.
Akşam erken saatlerde sokaklar sessizliğe bürünmüştü.
Havanın soğuk olması bunda önemli bir etkendi.
Sohbet ettiğim çok sayıda insan evinde yeni yıla girmeyi tercih ettiğini ifade etti.
Biz de bir kaç aile bir araya geldik evimizde yeni yıla girdik.
Eski ile yeni arasında değişen birşey olmadı.
Televizyonda eski yıldan kalma tartışmaları gerilim filmi gibi izledik.
İnsanlık tarım ve endüstri devriminden sonra üçüncü büyük devrim olan bilişim devrimini yaşarken dünya hegomanyasında aynen Birinci ve İkinci Dünya Savaşı sonrası olduğu gibi Yeniden el değiştirmelere hazırlanıyor.
Nasıl ikinci Dünya Savaşı Birinci Dünya Savaşınının tortuları üzerinde yükseldiyse bugün de benzeri yaşanmakta.
Herşey geçmişin tekrarı gibidir.
Tarih kendisini anlamayanları ve izlemeyenleri sahneden süpürüp götürür.
Önemli olan yaşananlardan ders çıkartmaktır.
Yeni yılın ikinci gününde böyle bir yazı yazmak nereden çıktı diyebilirsiniz.
Siz gerçeklerden kaçsanız bile gerçekler sizi sonuna kadar takip eder.
Yeter ki, olup biteni doğru yerde doğru zamanda değerlendirin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.